Türkiye’de gece, ABD’de Cuma namazı çıkışına denk gelen saatlerde, tanklar sokaklara, savaş uçakları semalara çıktı ve neler olduğun hep birlikte izledik/izliyoruz. Darbe girişiminin teknik detayları, çok tartışılıyor. İki uçak, dört-beş helicopter 20 tankla darbe yapmaya kalkmanın akılla izahı yok. Ancak bu tartışmaları bir kenara bırakalım ve darbe girişimin ilk saatlerinden itibaren, hedef tahtasına oturtulan Cemaat, konusunu irdeleyelim istiyorum.

Soruyu net olarak soralım: Cemaat darbe yapar mı? Yapabilir mi? Cemaatin, TSK içinde varolduğu iddia edilen mensupları, niçin orada bulunuyorlar? İşin teorik kısmına baktığımızda, TSK içinde belli bir sayıya ve rütbeye ulaşmış her türlü grup, darbe yapıp, iktidara gelebilir.

Ancak bu Cemaat için söz konusu olamaz. Çünkü Cemaat, inşacı bir yapıdır. Bunu biraz açmakta fayda mülahaza ediyorum. Cemaat dediğimiz yapının, inancını, değerlerini Risale-i Nurlar ve Fethullah Gülen’in kitapları belirliyor. Bu kitaplar Kur’an-ı Kerim’i ve temel İslami esasları, belirli bir bakış açısıyla değerlendiriyor ve tefsir ediyorlar. Tıpkı diğer İslami gruplar gibi.

Şimdi uluslararası bir harekete dönüşen Cemaat, dindar bir kitle ve kendisi gibi dindar bir kitlenin inşası için çalışıyor. Burada da yadırganacak hiçbir şey yok. Bunu yaparken de “medenilere galebe ikna iledir, icbar ile değil” düsturundan hareket ediyor. Yani, bugünün modern dünyasında insanlara fikirlerin ancak anlatılabileceğini, dikte ettirilemiyeceğini savunuyor ve demokratik ülkelerde, bu yüzden kabul görüyor.

Cemaat’in İslami toplum tasavvurunda da temel hedef insan, devlet değil. Dindar ve ahlaklı insanlardan oluşmuş bir toplumun, huzurlu, müreffeh bir toplum olacağı düşüncesinde. Bu yüzden insanlarla “ferdan ferda” ilgilenerek, yani düşüncelerini tek tek bireylere anlatarak bu amaca ulaşabileceğini inanıyor. Tepeden inmeci bir bakış açısına, toplumun devlet eliyle dindarlaştırılmasını kabul etmiyor, bunun insanları “münafık” yani “ikiyüzlü” yapacağına inanıyorlar.

Durum böyleyken, Cemaat’in teorisini belirleyen kitaplar, yazılar, söyleşiler sadece fertlerin dindarlaşması üzerinde dururken, böyle bir grubun darbe yapması mümkün olabilir mi? Ya da bu prensiplerle hareket eden insanlar darbe yapabilir mi? Kesinlikle yapamazlar.

Peki, Cemaat’in devlet içindeki varlığının anlamı nedir? Cemaat, mensuplarının toplum içinde izole olmasını istemiyor. Hayatın her alanında başarıya ulaşmış örneklerle, rol model oluşturuyor ve bunu da her platformda savunuyor. Varlığının istenmediği ve niyetinin sorgulandığı yerlerde de, kendisine inanan kişilerin kimliklerini dışa vurmasını arzu etmiyor. Durum bundan ibaret.

Cemaat’in, toplumu dizayn etmek için darbeden medet umması, kendisiyle çelişmesi, bütün iddialarından vazgeçmesi anlamına gelir. Cemaat, siyasal İslamcıların tam tersine tabandan tavana doğru yürüyen ve büyüyen bir harekettir. Siyasal İslamcılar ise, AKP modelinde görüleceği üzere tavandan tabana doğru, toplumu İslamileştirmeye çalışan, gerekirse bunun için her türlü mübah gören bir anlayıştır. Cemaat’in bu noktaya gelmesi ve siyasal İslamcılarla buluşması, varlığını inkar anlamı taşıyacağı için mümkün değildir.

 

TUNCAY OPÇİN

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...