Hayır, bu kavgada, hırsızlara karşı haksız olduğu için değil, aksine sonuna kadar haklı olduğu bu kavgada, hakkıyla kavga etmediği için bu dayağı hak ediyor.

Hayır, zulme uğrayıp mağdur olmadığı için değil, aksine zulümlerin en büyüğüne uğradığı halde, hala tabanda Stokolm sendromu yaşayan cemaatçiler var olduğu için bu dayağı hak ediyor.

Hala Hüseyin’in yanında durup gönlü Yezid’en yana cemaatçiler olduğu için, Musa’ya inanıp Firavun’dan korkan cemaatiler olduğu için, gerçeği bilip geleneğe meyleden cemaatçiler olduğu için cemaat bu dayağı hak ediyor…

Belki bu cümleleri okuyan bir çok cemaatçi ‘daha ne yapalım’ diye düşünebilir. Bana da kızabilir. Boşuna kızmayın. Etrafınıza bakın ne kadar haklı olduğumu kendinize bile itiraf etmekten korkacaksınız.

Anlatayım, Cemaatin tavanında yeterince gerilim var, yeterince mücadele var, yeterince bilinç, dimdik duruş var. Ama tabanından tavanın gösterdiği duruşun yüzde biri bile yok.

AKP bir AKbaba gibi Cemaatin kurumlarına göz dikmiş, bankasına el koymuş, gazetesini tehdit ediyor, televizyonunu kapatmak için çaba sarf ediyor, tabanını harekete geçirmiş, ağza alınmadık küfürlerle bir sokak köpeği gibi cemaate saldırtıyor, Cemaatin tabanında, özellikle kadınlar arasında, hala oy kullanmayan, oyunu kime vereceğini bilemeyen bir kesim var.

Geçenlerde Cemaat içinden bir grupla karşılaştım. Eşleri gidip oy kullandığı halde kadınlar “oyumuzu kime verelim ki” tereddütlüyle hala oy kullanmamışlar. Karısını bile ikna edememiş cemaatçiler kusura bakmasın bu dayağı hak ediyorlar…

Belki ağır olacak ama fonksiyonu itibariyle, Cemaat toplantıları şu ortamda briç partilerinden öte bir anlam taşımıyor. Gidip toplanıp, kakara kikiri yapıp, dağılıyor, hala oylarını kime vereceklerine bile karar verememişlerse bu dayağı da fazlasını da hak ediyorlar demektir…

Eğer bu cemaat bunca dayak yemesine rağmen, Cemaatin bir ferdi bile “oyumu kime vereceğini” düşünerek sandığa gitmiyorsa bu dayağı hak etmiştir.

Bir kişi bile gidip oyunu vermezse cemaatin yediği tüm dayakların vebali onun üstünedir.

Millet komşusunu, akrabasını, arkadaşını, çevresini ikna etmeye çalışırken, karısını bile oy kullanmaya ikna edemeyen cemaatçiler olduğu sürece Cemaat bu dayağı yer arkadaş…

Haydutlar malına çullanmış yağma yaparken, kervancı çaresizce yağmayı seyrediyorsa o kervan zaten yağmalanmayı hak etmiştir.

Daha yazacağım çok şey var ama şimdilik gayretle çalışan, bu dayağa karşı elinden gelen her şeyi yapan cemaatçileri de düşünerek burada kesiyorum.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...