Türkiye’nin Suriye politikasına yönelik gelen en büyük eleştiri AKP iktidarının IŞİD ve Cihatçılara yardım yaptıkları yönünde. Gerek uluslararası medya gerekse uluslararası istihbarat örgütleri Türkiye’nin IŞİD ve diğer Cihatçılara yardımlar yaptığına ilişkin belgler ve bilgilerle dolu.
Türkiye’nin Rusya ile arası bozulunca Rusya konuyu BM Güvenlik konseyine de taşımayı gündeme getirmiş, Türkiye’nın IŞİD ve diğer cihatçılara yardım ettiğini iddia etmişti.
Bu iddialara karşı Erdoğan rejiminin en büyük savuması “IŞİD’in en büyük mağdurunun Türkiye olduğu, IŞİD’in diğer ülkelerden çok Türkiye’de saldırı ve eylemler yaptığı” argümanına dayanıyor.
Gerçekten de IŞİD terör örgütü en büyük saldırıları Türkiye’de düzenliyor. Ancak saldırılar yakından incelendiğinde ilginç bir durum ortaya çıkıyor. IŞİD Türkiye’de yaptığı hiç bir saldırıyı üstlenmiyor. Yine IŞİD’in hedef aldığı eyelmlerin odak noktası ya AKP’ye muhalefet eden kesimler, özellikle HDP etkinlikleri ya da turistler.
IŞİD’in Türkiye’de gerçekleştirdiği saldırıların daha ilginç bir noktası ise saldırıların, ne tesadüftür ki, Erdoğan ile ABD’li yetkililer arasında gerçekleşen ÜST DÜZEY görüşmelere denk düşüyor olması.
2016’da gerçekleşen tüm IŞİD saldırıları ne hikmetse Erdoğan’ın ABD ile yapacağı görüşmelerin öncesine denk geldi.
Örneğin:
- ABD başkan yardımcısı Joe Biden 23 Ocak 2016’da Ankara’yı ziyaret ederek Türkiye’nin IŞİD ile ilişkileri gibi konuları gündeme getirecekti. Biden’in ziyaretinden 10 gün önce
12 Ocak 2016’da Sultanahmet meydanında, IŞİD militanı Suriye kökenli 28 yaşındaki Nebil Fadli turist kafilesinin arasına girerek üzerindeki bombayı patlattı. Patlama sonrasında 11 kişi olay günü öldü 16 kişi de yaralandı.
Böylece Erdoğan ve AKP yönetimi gelen ABD heyetine “IŞİD’in en büyük mağduru Türkiye” argümanını daha “ikna edici” bir şekilde 10 gün önce patlayan bombayı da örnek göstererek savunmuş oldu.
2) 30/31 Mart 2016 tarihleri arasında Erdoğan Washington’a bir ziharet gerçekleştirdi. Ziyarette Erdoğan’ın ABD başkanı ve başkan yardımcısı Joe Biden ile görüşmeleri vardı. Bu ziyaretin yapılacağı duyurulduktan hemen sonra, IŞİD, 19 Mart 2016’da İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde IŞİD teröristi Mehmet Öztürk’ün intihar saldırısı gerçekleştirdi. Saldırı sonucu; 3’ü Amerikan-İsrail vatandaşı, 1’i İran vatandaşı ve 1’i saldırgan olmak üzere 5 kişi hayatını kaybetti, 36 kişi yaralandı.
Bu saldırıdan 10 gün sonra ABD’ye giden Erdoğan IŞİD’in en büyük mağduru Türkiye argümanını “son salıdırının yaraları soğumadan” Obama ve ABD yönetimine iletmiş oldu.
3) ABD ile Türkiye arasındaki son yıllardaki en kritik görüşmelerden biri başarısız darbe girişiminden sonra gerçekleşecek. 24 Ağustos 2016’da ABD başkan yardımcısı Joe Biden Ankara’ya gelecek. Gündemde Fethullah Gülen’in iadesi ve IŞİD ile mücadele olacak.
Ne tesadüftür ki yine bir ABD ziyareti ve hemen öncesinde bu sefer Gaziantep’te yine bir IŞİD saldırısı. Gaziantep’teki saldırıda bu sefer 54 kişi öldü. Gaziantep bombasının ardından Türk topçusu Suriye içindeki IŞİD ve PYD hedeflerini vurdu.
Erdoğan rejimi yine yeniden ABD başkan yardımcısına aynı argümanı söyleyecek “IŞİD en büyük savaşı Türkiye’ye karlı veriyor. Bakın daha bir hafta önce 54 vatandaşımızı katlettiler” diyecek.
Tabi ki hiç kimse IŞİD’in her ABD gezisinden önce neden saldırdığını sormayacak sorgulamayacak…
Hadi diyelim bu saldırılardan biri tesadüf, ikisi tesadüf, üçüncü de mi tesadüf. Böyle tesadüf olur mu?
YENİ YÖN/ANALİZ…