Ağrı Emniyet Müdürü, Turgay KARABULAK, tüm personeli “dertlerinizi dinleyeceğim” diye topladı AKP’nin Ağrı 1. sıra vekil adayı Abdullah Atalay’ı getirip propaganda yaptırdı. Olay Facebook’daki Polis Kürsüsü sayfasına yansıdı, polisler isyan etti.

Bir polis olayı şu şekilde anlattı: “Ben ağrı çevik kuvvet şube müdürlüğünde polis memuruyum. Normalde bu konuyu kürsüye yazmayacaktım. Ama şu 3 günde herkesi gözlemledim ve yazmaya karar verdim ki artık meslek taşlarımızın nasıl duyarsızlaştığını ve öğrenilmiş çaresizlik hastalığına nasıl yakalandığına sizlerde şahit olun istedim..ve tabi yazının sonunda anlayacaksınız ki teşkilatımızın nasıl siyasi otoritenin oyuncağı bizide piyonu haline getirdiğini göreceksiniz..” diye başlayan bir mesaj aldık ve inanmak istemediğimizden; orada görev yapan birkaç devremizden, kardeşimizden daha teyid aldık ve paylaşma ihtiyacı hissettik…

İddia vahimdi çünkü; Aldığımız bilgilere göre, 31 mayıs 2015 günü saat 14:00 sıralarında Baş Müdür M. Turgay KARABULAK’ın Çevik kuvvete gelip personelin dertlerini dinleyeceği ve seçimle alakalı olarak saat 7.00’de toplantı yapacağı personele duyuruldu, apar topar izinli olan temizlik görevlisi şubeye çağırıldı.
Şubedeki hazır kuvvet olan herkes toplandı üst baş kontrolü, saç sakal kontrolü yapıldı. Ayrıca hep beraber şubenin içi ve dışında mıntıka temizliği yapıldı.

Yıllardır çevik kuvvete gelip personeli ile toplantı yapmamış olan il müdürünün ilgisi, tüm personelde heyecana sebep olmuştu..

Personel, kendi arasında acaba hangi sıkıntımızı nasıl ifade etsekte bir çözüm buluruzun hesabını yaparken, bahse konu toplantı için 06:30 da müdür beyin emriyle aylardır sabit beklenen ve bir an dahi boş bırakılmayan “adliye noktasında görevli grup” bile şubeye çekildi.

Hatta gece görevli personelden kimse geç kalmasın diye herkesin telefonuna başmüdürün toplantı yapacağı ve geç kalınmaması noktasında mesaj çekildi.

Beklenen saat geldiğinde; herkes tam tekmil beklerken 6:45’te çevik kuvvet müdürü Mehmet Koç toplantı salonuna geldi ve seçim güvenliği hakkında konuşmaya başladı.

5 dakika kadar “geçen seçimde olan olayları” anlattı ve sorusu olan var mı diye sordu.. Bu arada sık sık gelen telefonlarla hep konuşmaları bölünmekte idi…

En son gelen telefonla başmüdür yardımcısı Kenan Kerdige, müdürün “Akp milletvekili adayı” ile geldiğini söyledi ve salondan onları karşılamak için ayrıldı.

Salon bir anda buz kesti…
3 dakika sonra Akp Ağrı 1. Sıra milletvekili adayı Abdullah Atalay ve heyeti salona girdiler.

Onlar içeri girerken “dikkat çekilmesi” ve tıklım tıklım olan salonun şaşkınlıkla ayağa kalkması enteresan bir görüntü idi!

Vekil adayı yanında kalabalık bir heyet ve Güvenlik Şubeden Ferhat amirle birlikte kürsünün önüne geldi, sonradan öğrenildi ki; Kenan müdür dışarıda arabasında kalmış, belki de personelin tepkisinden çekinmişti?..

Vekil adayı konuşmasına şöyle başladı; “ÖZÜR DİLERİM ARKADAŞLAR SİZİ DE ÇOK BEKLETTİM AMA, kusura bakmayın”

Meğer bütün hazırlık Akp vekil adayının polislere hitap etmesi için hazırlanmış bir program imiş.. Yani personel odaklı bir “seçim propagandası”!

Adam 5 dakika konuştu, propagandasını yaptı, oy’unu istedi ve gitti..
Toplantı da bitti..

“Meslek büyüklerimizin İktidar partisi AKPnin seçim propagandasına sınır tanımadan ortak olması, personelini çocuk gibi kandırarak alay edercesine tuzaklar kurması, AKPnin Polis Teşkilatından kaybettiği oyları meslek büyüklerimizide ortak ettikleri oyunlarla OYlarını geri toplamaya çalışmaları, Sadece HAYRET VERİCİ…
Ağrı Çevik Kuvvet..2015..” diye bitiriyordu tüm bu olanları anlattıktan sonra mesajı gönderen meslektaşımız..

Bu yazının altına, orada bulunan onlarca personelden mutlaka yorumlar gelecektir.

Polis Kürsüsü olarak, bu olay hakikaten doğru ise YAZIKLAR OLSUN diyor ve şunu da eklemek istiyoruz;

Biz siyasete asla girmedik, girmeyeceğiz de ama; siyasetin bu kadar İÇİMİZE girmesine suskun kalanlara da YAZIKLAR OLSUN demeye devam edeceğiz…

Kaynak: yeniyon.com

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...