Sabri Uzun, eski Emniyet İstihbarat Daire başkanı televizyona çıkıp “muhteşem” tesipitler yapmış:
“- MİT’İN başına müsteşar olabilmek için hiçbir hizmet şartınız yok. Oysa MİT’te şube müdürü olabilmek için 20 sene hizmet etmek gerekiyor. Ama MİT’e müsteşar olabilmek için 20 dakika bile hizmet etmeniz gerekmiyor.!

– Gümrüğün başında bulunan müsteşar gümrükten yetişmiş bir kişi değil. 20 dakika bile gümrükte çalışmışlığı yok.

– Jandarma da er olabilmek için 3 ay er eğitim tugayında eğitim yapıyorsunuz ama jandarma genel komutanı olabilmek için 3 dakikalık eğitime ihtiyacınız yok.

– Emniyette polis memuru olabilmek için 2 sene polis okulunda okumanız gerekiyor ama emniyet genel müdürü olabilmek için 2 gün bile eğitime ihtiyacınız yok.”

Haklı mı? Haklı. Doğru mu söylüyor? Doğru.

Peki 30 yıllık istihbaratçı Sabir Uzun Ankara bombasının arkasındaki örgütle ilgili ne söyledi:

“Bu eylemi IŞİD’in yaptığını düşünüyorum”

Ne oldu?

Eylemi PKK/PYD’nin yaptığı ortaya çıktı.

“Bu muydu yani 30 yıllık istihbaratçının yapacağı analiz? onca lafı ettikten sonra madem 30 yıllık istihbaratçısın bari doğru bir tahmin yapabilseydin” diye kimse sormayacağı için Sabri Uzun bir sonraki programa çıkıp yeni şeyler sallamaya devam eder. Nasılsa meydan boş…

İstihbaratçılar ilginç tiplerdir. Herkesin bildiği bir olayı sanki büyük bir sırmış gibi anlatmaya bayılırlar. Daha doğrusu onun bir sır olduğunu düşünürler. 1990’lı yıllarda meslek içi terör kursu aldığımız bir dönemde bir istihbaratçı  (tam hatırlamıyorum ama Sabri Uzun olabilir) dersimize gelmişti. O zaman Körfez Savaşı’nın yankıları devam ediyordu.

CNN International savaşta Amerika’nın ne kadar haklı bir savaş sürdürdüğünü göstermek için var gücüyle propaganda yapıyordu. O dönemde CNN’de meşhur bir karabatak kuşu görüntüleri yayımlandı. Görüntülerde karabatak kuşunun petrole bulanmış ve çırpınan çaresiz hali yerkesin yüreklerini burkmuştu. CNN o görüntüleri şöyle sunmuştu:  Saddam savaş için petrolü denize akıtıyro. Felaket bir çevre katliamı yapıyor. İşte o karabatak kuşları Saddam’ın alçakça yaptığı çevre katliamının görüntüleriydi.”

CNN’de görüntüler yayımlanır yayımlanmaz tüm dünya basını CNN’nin savaş propagandası yaptığını, bu görüntülerin Irak’da değil Fransa açıklarında kayalıklara oturan bir tankerin sızıntısından kaynaklanan çevre felaketinin görüntüleri olduğunu konuşmaya başlamıştı.

İşte o istihbaratçı sanki bize büyük bir sır anlatacak gibi derse şöyle başlamıştı: “biraz da sesini kısıp size bir sır söyleyeyim, O CNN’deki görüntüler gerçek değil, Irak’da çekilmedi.”

O derste medyadan ve dünyadan habersiz eski kafa terör polisleri büyük bir sır öğrenmiş gibi ağzı açık istihbaratçının paylaştığı “müthiş sırrı” dinleyip “vaay alçaklar” diye mırıldanırken, dünyayı takip eden genç Akademi mezunlarının birbirine bakım “bunun neresi sır, herkes bunu konuşuyor” diye hayrelter içinde istihbaratçıyla maytap geçtiklerini hatırlıyorum.

İstihbaratçılar böyle adamlardır. Özellikle eski istihbaratçılar, hep kendi kapalı dünyalarında yaşadıklarından dışarıda olup bitenlere bir süre sonra kendilerini kapatırlar. Sanki her şeyi kendilerinin bidliğini düşünürler. Temel bilgi kaynakları telefon dinlemek olduğundan telefon dedikodularını oldukça ciddiye alırlar. Onun üzerine kurgular kurdukça kurarlar. Oysa gerçekte olay sadece bir telefon dedikokusudur.

Bir süre sonra olayları analitik olarak değerlendirme yeteneklerini kaybedip, önlerine gelen ilk veriye göre hüküm vermeye başlarlar. Bu hükümler bir süre sonra komplo teorilerine dönüşür sonra gerçeklikten tamamen koparlar. İşte Ankara’daki saldırılarının önlenememesi böyle bir iklimin yarattığı zaaftan kaynaklanır.

Bakın kendini alemin en iyi istihbaratçısı sanan Sabri Uzun nasıl çuvalladı? Bir televizyon programına çıkıp “eylem şekline bakacak olursak eylem IŞİD’i gösteriyor” dedi. Analitik hiç bir zaka gerekterimeyen, tamamen oturduğu yerinden sallayan bir istihbaratçı kafası işte böyle çalışır…

Sanki Araçlı bomba patlatma işi sadece IŞİD’in yöntemi. Üstelik IŞİD’in böyle yöntemi de yok.

Sonuç ne oldu? Devlet terör eylemini PKK/PYD’nin yaptığını açıkladı. Bu örgülter taşeron olabilir ama bu eylemin kompkike karakteri ve koordinasyonu arkasında büyük bir İstihbarat organizasyonuna işaret ediyor.

Sabri Uzun’un açıklamasına bakın tipik bir çuval istihbaratçısı nasıl olur görün. Bir istihbaratçı analitik zekadan yoksun olursa, dedikodu çukurundan isithbarat toplamaya alışmış tiplerin geleceği nokta burasıdır. Türk istihbaratı neden çuvalladı sorusuna cevap arıyorsanız Sabri Uzun’un açıklamasına bakın yeter. İnanın bana AKP’nin Polat Alemdar’ı süper istihbaratçı Hakan Fidan’ın durumu Sabri Uzun’dan daha parlak değil…

Emre Uslu