Türkiye’de gazetecilik öleli çok oldu. Gazeteciler çanak sorularla rakiplerinin bildiği yerden sormayı gazetecilik sanar. Özellikle AKP yetkilileri yandaş yazarların karşısına çıkıp papağan gibi ezberlediklerini tekrar edip halkın oylarını ütmeyi denerler. Gerçek gazetecilerin karşısına çıktıklarında ya onları tehdit eder buna rağmen soruyla karşılaşırlarsa afallayıp kalırlar. Bunun sayısız örneklerini gördük.

Son zamanlarda aykırı sorularıyla güneme gelen FOX gazetecileri Türkiye’de gazetecilik yapmaya çalışan nadir gazeteci türlerinden. İsmail Kükükkaya (gazeteci olarak değil vatandaş olarak sordu. Neden gazeteci olarak sorumadığı merak edilir) Başbakan Binali Yıldırım’a bir soru sorudu Yıldırım dağıldı.

FOX TV’ye çıkan Başbakan Binali Yıldırım, programın sunucusu İsmail Küçükkaya‘nın “Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu‘nu görevden aldı” demesine tepki gösterdi. Yıldırım “Davutoğlu’nu Cumhurbaşkanı almadı. Davutoğlu, Olağanüstü Genel Kurul ile gitti” dedi. Küçükkaya’nın “Sayın Cumhurbaşkanımız bunu istedi de öyle oldu” sözü üzerine Başbakan Yıldırım, “Hayır, öyle bir şey olmadı. AK Parti olağanüstü kongreye gitti. Biz şimdi kişileri mi, sistemi mi konuşacağız. Sen nasıl böyle bir şey düşünürsün?” yanıtını verdi.

Başbakan Binali Yıldırım, Fox TV’ katıldığı “İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat” programında soruları yanıtladı. Programda, halk oylamasına sunulan sisteme ilişkin olarak “Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olmasaydı daha rahat anlatılmaz mıydı?” sorusu üzerine, bunun bir mecburiyet değil hak olduğunu söyledi. Hakları kendilerinin sınırlamayacağını ifade eden Yıldırım, hakkı verdikten sonra gerisine kısıtlama getirmenin demokrasiye uygun olmadığını vurguladı. Partiye üye olabilme hakkının önceden de bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, “Tek parti döneminde olan bir şeydi. Partiye üye olabilme yetkisini verdikten sonra ‘Genel başkan olamazsın’ diye bir kayıt koymak özgürlüklere aykırı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı’nın siyasi partinin genel başkanı olması

Cumhurbaşkanının bir siyasi partinin genel başkanı olabilmesinin kendisini kaygılandırıp kaygılandırmadığına yönelik soru üzerine Yıldırım, “Hiç kaygılandırmıyor. Kim olursa olsun eğer millet, memleket görevini parti işiyle karıştırırsa en önce kendi kaybeder. En fazla millet 2 sene kaybeder. Çünkü 2 dönem seçiliyor. Eğer anayasa dışına çıkarsa, toplumun vicdanına uymayan birtakım tasarruflarda bulunursa bunu kontrol mekanizmaları var” ifadelerini kullandı.

“Hayır, öyle bir şey olmadı”

İsmail Küçükkaya, yeni sisteme göre, Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’ı görevden alamayacağını söyleyen Yıldırım’a “Sayın Cumhurbaşkanı Davutoğlu’nu aldı” deyince gergin anlar yaşandı. “Bir iradenin yardımcısı olmak ayrı bir şey, bir de kendi başına irade olmak başka bir şey” ifadesini kullanan Yıldırım, “Bu sisteme göre cumhurbaşkanı başbakanı atar, görevden alamaz. Bakanları atar görevden alamaz” dedi. Küçükküyü’nın “Sayın Cumhurbaşkanı Davutoğlu’nu aldı” değerlendirmesine Yıldırım “Davutoğlu’nu Cumhurbaşkanı almadı. Olağanüstü  genel kurula gitti, kongreye gitti” karşılığını verdi. Küçükkaya, “Sayın Cumhurbaşkanımız bunu istedi de öyle oldu” deyince Başbakan Yıldırım şöyle konuştu: “Hayır, öyle bir şey olmadı. AK Parti olağanüstü kongreye gitti. Biz şimdi kişileri mi, sistemi mi konuşacağız. Sen nasıl böyle bir şey düşünürsün? Sistem esas olması lazım. Kişilere göre sistemi yorumlarsak o zaman doğru noktaya varamayız. Çünkü insanlar yanlış yapabilir, insanların yanlışını da düzeltecek sağlıklı sisteme ihtiyaç var.”

T24.com.tr

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...