Deniz Baykal Erdoğan görüşmelerinin yankısı devam ediyor. Baykal Hürriyet gazetesine verdiği söyleşide olay bir ifşaatta bulundu. Baykal, Erdoğan ile görüşmesinde o kumpas kasetinde Erdoğan’ın bilgisi ve onayının olduğunu bizzat Erdoğan’a söylediğini açıkladı.

Cansu Çamlıbel’in Deniz Baykal ile yapıtığı görüşmenin ilgili bölümü şöyle:

Cansu Çamlıbel: Genel Başkanlığı bırakmanıza neden olan kaset komplosunda o zaman başbakan olan Erdoğan’ın sorumluluğuna işaret eden açıklamalarınız var. Nisan 2013’teki röportajımızda ‘Bunun Başbakan’ın bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını düşünüyorum’ demiştiniz.

Deniz Baykal: Aynen. Hâlâ aynı kanaatteyim, o ayrı bir iş. O bununla ilgili değil. Bu devlet işi.

 CÇ: Nasıl oluyor da bunun bu kadar üzerine çıkıp siyaset yapabiliyorsunuz? Kişisel kırgınlıklarınızı bir kenara itebiliyorsunuz öyle mi?

DB: Evet, aynen öyle işte. İnsanlar bunu anlamıyorlar, siyasetimizin problemi budur. Ama benim olayım aynen budur. Ben onu yaşadım. Görüşümü de istifa ederken söyledim. 2013’te sizinle konuşurken aynen tekrar ettim. 2015’te şimdi bana soruyorsunuz, yine aynı şeyi söylüyorum. Hadi size şunu da söyleyeyim, belki yanlış yapıyorum ama… Bunu Sayın Cumhurbaşkanı’na da söyledim.

CÇ: 10 Haziran 2015 görüşmesinde mi?

DB: Evet.

CÇ: Ne söylediniz?

DB: Size söylediğimi ifade etmem yetmedi mi? (O kasetin Erdoğan’ın bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını)

CÇ: Yanıt verdi mi?

DB: Gazetecilik yapma şimdi. Ben bir şey anlatıyorum sana. Ben o kadar sağlamım ki bunu muhatabına da aynen böyle söyledim.

Hatırlanacağı gibi Kemal Kılıçdaroğlu daha önce Deniz Baykal kasteinin Erdoğan’ın çektirip yayınlattığını iddia etmişti. O açıklamadan sonra Erdoğan o kaset sözünü bir daha ağzına almıyor. Anlaşılan Deniz bayka’da “ben o kadar sağlamım ki muhatabıma aynen böyle söyledim” diyerek kasetin Erdoğan tarafından çekildiğine ilişkin belgelerin kendi elinde olduğunu ima ediyor…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...