Başbakanı kim neden yanılttı
|
|
Uludere’de yaşanan fecaatin ardından Başbakan Taraf’ta çıkan “İstihbarat MİT’ten geldi” bilgisini yüksek perdeden yalanladı. MİT’ten son aşamada gelen bilgi yoktur dedi. Belli ki en güvendiği bürokratı Hakan Fidan’dan gelen bilgiye çok itimat ediyordu. Oysa Mehmet Baransu Başbakan’ı mahcup edecek yeni belgeler yayımladı. Başbakan’ın söylediğinin aksine MİT’in bombalamanın olduğu gün birimlere istihbarat verdiği ortaya çıktı. Şimdi soru şu: Başbakan’ı bile bile kim nasıl yanılttı ve kamuoyu önünde mahcup duruma düşürdü? Peki, Başbakan’ı en güvendiği bürokratı Hakan Fidan mı yanılttı? Bu sorunun cevabı net olarak HAYIR. Bu soruya doğru cevap vermek için Ankara’da neler oluyor, son dönemde yapılan başarılı operasyonlar Ankara’da kimleri rahatsız ediyor onlara bakmak gerekiyor.
Bu ekip o kurumun başındaki kişiden bağımsız hareket eden, karanlık Odalarda geliştirdiği senaryolarını Aydınlıkta gösterime sokup göz boyayacak kadar maharetli bir ekiptir. Öyle ki hükümete yakın yazarların bu ekibe millici muamele yapması bu maharetin bir gösterimidir. Bu ekibe yöneltilen eleştirileri sanki o kurumun başına yöneltiyormuş gibi sunmaktan geri durmuyorlar. Bu gidişle eğer o kurumun başındaki kişi duruma el koyup ağırlığını koymazsa ikinci bir Ali Demir vakası yaşanacaktır. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in, birtakım siyasi telkinlerle, altındaki ekibe dokunmaması ve o ulusalcı ekiple çalışmayı tercih etmesi bu ekibin ona ve hükümete büyük oyun oynaması sonucunu doğurmuştu. Sınav skandalı böyle yaşanmıştı. Uludere skandalı da bundan daha farklı değildir. Bu kurumdaki eski Ergenekoncu yapı, karanlık Odaların uzantıları terörle mücadele noktasında yola mayın döşemeye devam edecektir. Bilinmesinde fayda var.
Peki, ne yapmalı? Öncelikle Ankara, Acem oyunlarından bir an önce kurtulmalıdır. Kurumlar kendi içlerine çekidüzen vermelidir.Siyaset de netleşmelidir. Kim hangi bakanlığı istiyorsa bunu dürüstçe Başbakan’a iletmeli, o da uygun görürse atamalıdır. 2014 senaryoları için mevzi kazma işlemleri bu ülkede çocukların canına mâl olmaktadır. Medya üzerinden, yakın durduğu yazarlara diğer bakanları hedef gösterip ayağını kaydırma operasyonları ülkeye zarar vermeye başlamıştır. Kürt sorununa yönelik olarak da şu iki adım önemlidir:
Irak ile gümrüklerin sıfırlanması veya minimuma düşürülmesi bölgede liberal ekonomik aktivitelerin canlanmasını sağlayacaktır. Bu da terörün sosyolojik zemininin orta vadede dönüşmesini sağlayacaktır. Bölgede terörün varlık sebebi bölgenin devletleştirilmesidir. (Bu konuya ileride devam edeceğim.)
|
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...