Gazetecileri hedef göstermesi ve işlerine son verilmesine de neden olması ile tanınan Star yazarı Cem Küçük, “Ayşe Arman da yargılanacak” demişti. Küçük’e Arman’dan cevap geldi.

Hürriyet’ten Ayşe Arman‘ın yazısının ilgili bölümü:

Hey sen küçük adam!

Küçük bir adam, önüne gelene sallıyor, saydırıyor, aklınca “sinek gibi eziyor”,
hedef gösteriyor…

Siyasi ya da hukuki kimlikli tek bir Allah’ın kulu da “Dur!” demediği için…

Zücaciye dükkânına dalmış boğa gibi, ona buna saldırmaya devam ediyor.

Bir dönem Ahmet Hakan’a bulaştı.

Son bulaştığı insan benim.

Hiç orijinal değil, yaratıcı değil, üstelik çocukça…

İftira atmak da bir miktar zekâ istiyor.

Bunda yok.

Fi tarihinde, o dönemde aktüel olan bir ölüm vakası sonrasında Bodrum’da Ahmet
Bayer’le yaptığım röportajda güya suçu örtbas etmişim.

Nasıl yapmışsam!

Bir defa şu konuda anlaşalım, yirmi beş yıldır röportaj yapıyorum…

Binlerce insana teybimi kapıp gidiyorum.

Bayer de onlardan sadece biriydi.

Bir daha da görmedim.

O zaman gündemindeki acı bir hadiseyi anlattı, ben de yazdım. Bütün yaptığım
budur. Ben ne yargıcım ne savcı ne de polis dedektifi. Elimdeki teybe
anlatılanları çözüp gazete kâğıdına aktarıyorum.

ÇİRKİN BİR İFTİRA

Yalan makinesine bağlayamıyorum insanları. Anlattıkları doğru muydu, yalan mı
bilemem. O röportajda, olay gecesi orada olduğunu iddia eden başka insanlar da
vardı, onlar da gördüklerini anlattılar.

Dediğim gibi yargıç değilim, bu ülkenin mahkemeleri var, olayın ne olduğu er ya
da geç ortaya çıkar.

O dönem Bayer’in konuştuğu tek gazeteci de ben değilim. Bir sürü gazetede
kendisiyle yapılmış röportajlar çıktı. Hürriyet daha çok okunuyorsa, bu da benim
suçum değil herhalde…

Tekrar ediyorum, ben “Haklı” demedim, “Anlattığı budur” dedim, açın okuyun
röportajı, internette duruyor.

Fakat bu küçük adam, yazısının bir yerinde haddini de maksadını da aşmış. Benim
o röportajı menfaat karşılığı yaptığımı yazmış. Bu çirkin iftiranın hesabını
adli makamlarda soracağım elbet ama elinde herhangi bir kanıt olmadan bir
gazeteciye, “Menfaat karşılığı röportaj yaptın” cümlesini kurarsan boyundan
büyük iftira atmış olursun ki, en büyük şerefsizlik budur.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...