Avrupa’da Türkler kime oy verecekler ve neden?

Avrupa’da yaklaşık 2,5 milyon Türk seçmen bu yıl ilk defa 7 Haziran Türkiye Genel Seçimleri için yurtdışında bulundukları ülkelerin konsolosluklarından oy kullanabiliyor. Avrupa’da 8 Mayıs’ta başlayan oy kullanma işlemleri 31 Mayıs’a kadar sürecek.

Avrupa’da 2,5 milyon potansiyel Türk seçmeni bulunsa da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım %8,32 olup oldukça düşük seviyelerde kalmıştı. Türk siyasi partileri bu seçimlerde seçmen katılımını arttırmak için Avrupa’da daha aktif çalışmalar yürütüyor. Öyle ki Avrupa’da yaşayan Türk toplumu daha önce hiç görmediği kadar Türkiye’den siyasiler görüyor.

Türklerin yoğun olarak yaşadığı (Almanya, Hollanda. Belçika, Fransa, İsviçre, Danimarka, İsveç, Norveç gibi) ülkelerde çoğunluğun (yaklaşık %50-55) oy tercihini AKP’den yana kullandığı görülüyor.
Avrupa’daki Türkler hırsızlığın, yolsuzluğun ve hukuksuzluğun olduğuna inanıyor fakat çoğunluğu bunlara göz yummuş durumda. Yani klasik deyimle “çalıyor ama çalışıyor” deyip duble yollar, köprüler, tüneller vb ile övünüyor.

Peki neden AKP?

Evvela Avrupa’da yaşayan Türk toplumunun eğitim seviyesinin düşük olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Okuyup araştırmaktan ziyade, izledikleri havuz veya yandaş olarak adlandırılan televizyon kanallarından AKP ve Erdoğan propagandası ile beslenen bir kitle söz konusu.

Ayrıca çoğunluğu muhafazakar olarak tanımlanan Avrupalı Türklerin bulunduğu cami ve cami dernekleri gibi ortamlarda AKP lehine konuşmalar duymaları önemli bir etken oluşturuyor. Avrupa’daki Diyanet camilerinde hemen hemen her cuma namazlarında siyasi içerikli hutbeler ve vaazlar duymak mümkün. Cami imamları hutbelerde mitinglere katılma çağrısı yapması, cami dernekleri konsolosluk ve AKP’nin Avrupa uzantısı olarak bilinen UETD ile birlikte mitinglere otobüs kiralayıp insan taşıması, cami ve cami lokallerinde AKP’li siyasilerin seçim çalışmalarında bulunması Avrupa’da olağan karşılanır hale gelmiş.

Bir diğer husus; Avrupa’da bulundukları ülkelerde ikinci sınıf muamelesi görmüş, yıllarca bunun ezikliğini yaşamış Türk toplumu Erdoğan gibi hitabeti güçlü, Avrupa liderleri karşısında pısırık durmayan, ara sıra dünyaya atarlanan bir liderin arkasına sığınıp, destekleyerek komplekslerinden sıyrılmaya çalıştıklarını da söyleyebiliriz.

Yani Avrupadaki Türk seçmenlerinde yaşanan hırsızlık, yolsuzluk ve hukuksuzluklardan dolayı AKP ve Erdoğan hakkında soru işareti/şüphe varsa bile ilk tercihinden vaz geçmeleri zaman alacağına benziyor.

A. Yumlu

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...