Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri’nin kaleme aldığı, son yılların en sert ilerleme raporu parlamentoda kabul edildi. Raporda, Kopenhag kriterlerinden uzaklaşıldığı vurgulanırken, Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti alanlarındaki gerilemelere, yargının bağımlı oluşuna, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına dikkat çekiliyor.
Raporda, “Türkiye’de gazetecilere yönelik her türlü saldırı ve tehdit soruşturulmalı, medya organlarına saldırılar aktif şekilde önlenmeli. Kürt sorununa şiddete dayalı çözüm yok. PKK silah bırakmalı, terörle mücadele operasyonları orantılı olmalı ve toplu cezalandırma halini almamalı. Yolsuzlukla mücadele Türkiye’nin önceliklerinden biri olmalı. Avrupa değerlerine uygun olarak inanç temelliler kadar seküler olanlar için de farklı yaşam tarzlarına tam saygı gösterilmeli. Kadına yönelik şiddet önlenmeli” ifadeleri kullanıldı.
AB Bakanı Volkan Bozkır, Türkiye’nin Avrupa Birliği 2015 İlerleme Raporu’na ilişkin, “Maalesef şu ana kadar derdimizi anlatamadık. Bu şekilde yürürlüğe girerse bu raporu iade edeceğiz” demişti. Türkiye 2014 yılı ilerleme raporunu da kabul etmediklerini duyurmuştu.
Bozkır: Raporu iade edeceğiz
Viyana’da bulunan Volkan Bozkır’a, raporda yer alan ve geçen seneki raporun iade edilmesine de gerekçe gösterilen Ankara’yı Ermeni Soykırımı’nı tanımaya çağıran ifadelere atıf yapılması soruldu. Bozkır gazetecilerin sorusuna, “Türkiye olarak tarihimizde hiçbir anla ilgili olarak utanç duyacağımız bir an yok. Bütün arşivlerimiz açık. Bu konunun tarihçilerin karar vermesi gereken bir konu olduğunu düşünüyoruz. Siyasetçiler tarih yazmamalı. Tarihi olaylarla ilgili siyasi kararlarla sonuçlar çıkarılmamalı. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl 1915 olaylarına sözde soykırım referansı yapılması durumunda bu raporu iade edeceğimizi söylemiştik. Maalesef geçtiğimiz yıl raporu yok hükmünde sayarak, iade ettik. Bu yıl da maalesef, aynı referans Avrupa Parlamentosu’nun, Türkiye raporunda yer alıyor. Bütün çabalarımıza, bütün ikazlarımıza rağmen, bu referansın giderilmesi mümkün olmadı. O nedenle bu raporu da yok hükmünde, geçersiz sayacağız. Raporu, daimi temsilcimiz AP’ye iade edecek” diye yanıt verdi.
Pozitif yorumlar
Raporun çok büyük bir bölümünde olumsuzluklar ön plana çıkarken Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda izlediği yaklaşım, AB açısından önemli bir stratejik ortak oluşu, dış politika ve güvenlik konularında AB ile Türkiye arasındaki diyaloğun yoğunlaştırılması pozitif şekilde not ediliyor.
AB’nin kararı eleştirildi
Avrupa adına özeleştiri de yapan Avrupa Parlamentosu, “AB Komisyonu’nun, 2015 İlerleme Raporu’nun Türkiye’deki seçimlerin sonrasına ertelenmesinin, Türkiye hükümetinin mülteciler konusundaki işbirliği karşılığında AB’nin temel haklar konusunda sessiz kaldığı izlenimi verdiği için yanlış bir karar olduğuna inanıyoruz” dedi.
Öne çıkan eleştiriler
Raporda öne çıkan vurgulardan bazıları şunlar:
Kopenhag kriterlerinden uzaklaşma: AP, Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti alanlarındaki gerilemenin ışığında reformlardaki genel hızın son yıllarda yavaşlamasından ve yargının bağımsızlığı, toplanma ve ifade özgürlüğü, insan haklarına ve hukuk devletine saygı gibi bazı ana alanlarda giderek Kopenhag kriterlerinden uzaklaştıran gerileme olmasından endişe duyar.
‘Medyaya saldırı önlenmeli’: Türkiye, gazetecilere yönelik sindirmenin her türüne karşı eyleme geçmeli, gazetecilere yönelik her türlü saldırı ve tehdit soruşturulmalı, medya organlarına saldırılar aktif şekilde önlenmeli. Medya ve internette özgür konuşmayı perdeleyen gergin siyasi hava dağıtılmalı. AP, çok sayıda gazeteye sert ve yasadışı şekilde el konulmasını kınar.
‘PKK silah bırakmalı’: Kürt sorununa şiddete dayalı çözüm yok. AP, terör örgütleri listesinde yer alan PKK’nın şiddete dönüşünü kınar ve haklı bulmaz. PKK silah bırakmalı, terörist taktiklerden vazgeçmeli ve beklentilerini barışçıl ve yasal yollarla dile getirmeli. Terörle mücadelenin Türkiye’nin meşru hakkı olduğu tanınır. Terörle mücadele operasyonları orantılı olmalı ve toplu cezalandırma halini almamalı. AP, PKK’nın güvenlik güçlerine ve sivillere yönelik saldırılarını güçlü şekilde kınar.
İlerleme raporunun ertelenmesi: AB Komisyonu’nun, 2015 İlerleme Raporu’nun Türkseçimleri sonrasına ertelenmesinin, Türk hükümetinin mülteciler konusundaki işbirliği karşılığında AB’nin temel haklar konusunda sessiz kaldığı izlenimi verdiği için yanlış bir karar olduğuna inanıyoruz.
‘Reform şart’: Yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik alanlarında acil reformlara ihtiyaç var.
Cumhurbaşkanı’na kınama: AP, düşünce ve ifade özgürlüğü ile bağımsız medyanın Avrupa’nın esas değerleri olduğunu yineler, Can Dündar ve Erdem Gül’ün serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılar ve Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi’ne yönelik açıklamalarını kınar. Tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısı yapan AP, Türk liderliğindeki artan otoriter eğilimleri derin üzüntüyle karşılar.
Yolsuzlukla mücadele: Yolsuzlukla mücadele Türkiye’nin önceliklerinden biri olmalı. Türk hükümeti yolsuzlukla her seviyede mücadele niyetinde olduğuna yönelik açık ve tutarlı sinyaller vermeli.
Seküler yaşam tarzına saygı: AP, Avrupa değerlerine uygun olarak inanç temelliler kadar seküler olanlar için de farklı yaşam tarzlarına tam saygı gösterilmesi ve devlet ile dinin ayrı tutulmasının sürdürülmesi gereğinin altını çizer.
Kadına yönelik şiddet: Kadına karşı şiddetin çok yüksek düzeyde olması endişe verici. İlgili yasanın uygulanmasında eksik var.
Aydınlara kovuşturma: Barış için bildiri imzaladıkları gerekçesiyle binden fazla akademisyenin sindirme ve kovuşturmaya uğraması üzüntü kaynağı.
ZETE