Amerika’daki Türkiye toplantılarında ne konuşuluyor?

Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan Türkiye toplantıları, Türkiye’de olacakların hava durumu raporu gibidir. Türkiye’yi iyi izlemek istiyorsanız, ABD’nin başkentinde neler konuşulduğunu bilin, gelecek bir yıl içinde o öngörüler aşağı yukarı tutar.

Bunun ikin nedeni vardır. Birincisi dünyanın süper gücü ABD öyle istiyordur. Türkiye’nin süper güce karşı direnme şansı olmadığından, er ya da geç ABD’nin istediği olur. ABD başkentinde konuşulan öngörülerin tutmasının ikinci ve en önemli nedeni ise, analistlerin objektif olmasıdır. Türkiye’dekinin aksine ABD’de uzmanlar, ne görmek istediğini değil, ne gördüğünü söyler. Bu nedenle de ABD’li uzmanların görüşleri çok daha sahicidir.

Son bir hafta içinde ABD başkentinde Türkiye’yi ilgilendiren iki önemli toplantı oldu. Bunlardan biri Carnegie Endowment’te Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolü konulu konuşmasıydı. Çavuşoğlu’nun konuşması oldukça zayıf, muhataplarını ikna etmekten uzak, yüzeysel bir konuşmaydı. Konuşma metnini bir yüksek lisans öğrencisine verip Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolünü yaz deseler, bir çok öğrenci o konuşmadan daha derinlikli bir metin yazardır.

Doğrusu salondakilerden kimse Çavuşoğlu’nun konuşmasından gözleri parıldayarak ayrılmadı. Ben bu tip toplantılarda Türk tarafının aşağı yukarı ne diyeceğini tahmin ettiğimden, gelen soruları merak ederim. Muhataba yöneltilen sorular Washington’un veya Washington’daki lobi çevrelerinin neyi merak ettiği hakkında ipucu verir.

Çavuşoğlu’na yöneltilen sorulardan biri Türkiye’de basın özgürlüğüydü. Bu soru Washington’a gelen her Türk yetkiliye sorulan fiks menü bir soru gibi oldu artık. Çavuşoğlu’nun cevabı kimseyi ikna etmedi. Çavuşoğlu öyle konuştu ki verdiği cevaptan kendisinin de ikna olmadığı belli oldu. ABD’li gazeteciler ve izleyiciler, konferans sonunda soruyu soran gazetecinin yanına gelip o soruyu sorduğu için teşekkür ettiler. “Cevap vermeseler de bu soruyu sormaya devam etmek lazım” dedi bir gazeteci örneğin.

İkinci soru Türkiye’nin İran’la varılan nükleer anlaşmaya yönelik anlaşmaydı. Amerikalılar İran-ABD anlaşmasının Türkiye’yi nasıl etkileyeceğini, Türkiye’nin tutumunun ne olacağını merak ediyorlar. Bu soru ikinci toplantıda da soruldu. Tabi ki Ermeni konusu da soruldu.

Çavuşoğlu’nun konuşmasından ayrılanlar bir Türkiye toplantısından daha gayrimemnun ayrıldı…

İkinci toplantının ayrıntıları yarına…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...