Olsaydı…

Atılan tweet’ten, yazılan masum bir eleştiriden Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu çıkarıp davalar açmaz, onca kişiyi içeri tıkmazlardı.

**

Olsaydı…

Binlerce denetimden elleri boş döndükleri halde…

Halen okul basmaz, şirketleri maliye kıskacına almazlardı.

**

Olsaydı…

İki senedir didik didik ettikleri…

Telefonlarını dinleyip peşine hafiye taktıkları halde…

Gazetecileri bula bula dört tane makaleden tutuklamazlardı.

**

Olsaydı…

Görevlerini yapmaları dışında hiçbir yasa dışı faaliyeti olmayan savcı ve hâkimleri…

Dünyada örneği görülmemiş biçimde zindana atmazlardı.

**

Ellerinde bir şey olsaydı…

14 aydır iddianamesiz cezaevinde tuttukları polis, savcı, hakim ve gazetecilerin…

Dosyalarına gizlilik kararı getirmez, avukatlarından (olmayan) delilleri kaçırmazlardı.

**

Olsaydı…

Koskoca bir yayın grubunun başkanını…

Bir dizi senaryosu ile 10 aydır içeride tutmazlardı.

**

Olsaydı…

Fethullah Gülen’in haftalık açık sohbetlerini didik didik edip oradan zorlama suç talimatı uydurmazlardı.

**

Olsaydı…

2009’dan itibaren fişledikleri bürokratları ve memurları…

“İftar davetine gitti”, “mezuniyet törenine katıldı” gibi legal faaliyetlerle itham edeceklerine…

Görev kusuru vb. haklı nedenlerle açığa alıp emekli ederlerdi.

**

Ellerinde bir şey yoktu çünkü.

Olmadığı için “makul şüphe” icat edip “kısmi soykırıma” imza attılar. Ezbere yazmadım bunu, açın bakın Türk Ceza Kanunu’nda var.

**

Ellerinde bir şey yok.

Bunu en iyi…

Kendileri, tetikçileri ve destek veren fırsatçı “merkez medya” biliyor.

Arada yol kazaları olmuyor değil: Hürriyet baskını gibi.

**

İki sene oldu, üfürüp duruyorlar.

Yahu el insaf…

Ellerinde bir şey olsa…

Bin kere ortaya çıkarır, üstünde tepinirlerdi.

**

Onun için rahat olun…

Ellerinde bir şey yok.

Hırçınlıkları, sağa sola çarpmaları, çemkirmeleri ondan.

**

Boşuna stres yapmayın.

İşinize bakın.

Ellerinde bir şey yok.

KAYNAK: TARIK TOROS/BUGÜN…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...