Aktay’ın ilk itirafı şu sözlerdi: ” Kabul etmek gerekir ki, PKK’nın, başta çözüm süreci yoluyla Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti tarafından dolaylı yolla da olsa muhatap alınması ve iki buçuk yıl boyunca güvenlik güçlerine doğrudan bir terör saldırısında bulunmaması “terörist” niteliğinin bir nebze gözardı edilmesine yol açtı.”
PKK’nın terörist niteliğini göz ardı etmişler.
PKK’nın Çözüm Sürecinde 20’ye yakın korucuyu pusu kurarak ve hunharca öldürdüğünü söyleyen Aktay’ın şu sözleri de skandal niteliğinde: “PKK korucuların bir çoğunu kaçırarak tehdit etti ve istediği çizgiye getirmeye çalıştı. İş adamlarını düzenli olarak haraca bağladı, istemediği insanları bölgeyi terk etmeye zorladı. Çözüm süreci dolayısıyla bırakması beklenen silahlı kadrolarını bir kaç katına çıkardı, çoğu 18 yaşın altında binlerce elemanı dağ kadrosuna çekti ve bölgenin her tarafına adeta karakollar kurarak halkın üzerinde tehdidini daha da hissettiren bir baskı kurmaya devam etti. Bu karakollardan yönetilen terör faaliyetleri kapsamında yollar kesildi, şantiyeler basıldı, insanlar kaçırılarak sorguya çekildi, öldürüldü vs. 6-7 Ekim olayları esnasında Yasin Börü ve arkadaşlarına karşı uygulanan vahşet ve şiddet istisnai ve bir defalık bir durum değildi.”
Aktay böyle diyor ama biz Sabah’ın bugünkü manşeti için sorduğumuz soruyu tekrar soralım:
Peki, AKP tüm bunlara neden göz yumdu?
Göz yumarken PKK ve Öcalan’dan beklentisi neydi?
Emin olun, o beklentisi hala devam ediyor.
Bu kez taktik değiştirerek tabi…
HDP baraj altı kalacak, Milliyetçi oylar da AKP’ye gidecek ve Başkanlık yolu tekrar açılacak!
BaşKANlık hesapları, Türkiye’yi kasıp kavuruyor…
KAYNAK
POSTMEDYA
