HESAP GÜNÜ KORKUSU

Millet Gazetesi’nin haberine göre “Ankara’da AKP’nin 276’nın altında milletvekili çıkarma ihtimali ile birlikte ilginç bir olay yaşanıyor. Bazı kritik kurumların hafızası adeta siliniyor. Bunda 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu ile ortaya çıkan gerçeklerin etkisi oldukça büyük. Sadece bunlar değil tabii ki başka yolsuzlukların ortaya çıkacak olması da bazı isimleri oldukça endişelendiriyor.”

“Devlet içindeki bir yapı şimdi bu kayıtların izlerini tamamiyle silme telaşına düşmüş durumda. İddiaya göre kademeli olarak uygulanan operasyonlarda Emniyet, Jandarma, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), TÜBİTAK, para trafiğinin kontrol edildiği MASAK, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) tam anlamıyla açık ve gizli operasyon düzenleniyor. Arşivler siliniyor, belge ve bilgiler yakılıyor ve hard diskler bir bir imha ediliyor.”

Bu iddialar doğru olabilir mi?

Özellikle Gezi olaylarından bu yana Türkiye’nin tam bir mafyorkarsi olarak yönetildiği malum. Hukuk ayaklar altında alındı. İnsanlara kumpaslar kuruldu. Çocuklar öldürüldü. Onlarca çocuk gözünü kaybetti. Anneler karınlarındaki bebekleriyle öldü. Halk kin ve düşmanlığa sevk edildi.  Bütün bunları yapanlar AKP’nin 2023’e kadar gitmeyeceğini hesap ederek, iktidara yanaşmak isteyen bir vandal ekibiydi. O ekibin yaptığı hukuksuzluğu örtmek için devletin hafızasını silmeye girişmesi normal.

Bu bilgiye ek bir veri de ben sunayım. Uzun süredir bir hava yollarında çalışan karanlık kişiler sürekli yurtdışına bavul bavul para taşıyor. Bunu yapan kişinin adını da nerelere paralar taşıdığını da biliyorum.

AKP’nin oylarının aşağı doğru gittiğini gören tetikçi tayfasının paçalarının tutuşması olağan. Emniyet bünyesinde operasyon yapan ekibin şimdiden eski ekibe gidip “emir kuluyuz” dediğini, “bu dönemin biteceğini” söylediğini de biliyorum. Emniyet içinde birkaç militan tetikçi hariç, yapılan operasyonlardan rahatsızlık duyanların sayısı hızla artıyor.

Bu yüzden operasyonel birimlerde  hukuksuz işlere karışanların panikle delil yok etme telaşında olması normal.

Bu işin doğasıdır; diktatörlükler yıkılırken en çok cellatlar korkar…

Kaynak: Yeniyon.com

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...