Almanya ve Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşların posta kutularında dün (15 Ekim) Ahmet Davutoğlu imzalı mektup çıktı.

Davutoğlu imzalı mektupta, AKP’nin 13 yıl boyunca sadece döviz geliri olarak gördükleri Avrupalı Türklere, oy karşılığında vaadler sıralanıyor:

– THY (Türk Hava Yolları) biletlerinde %20 indirim.
– Avrupa’dan getirilen araçların kalış sürelerinin uzatılması.
– Bedelli askerliğin düşürülmesi.
– Talebelere burs.
– Dünyanın en pahalılarından olan pasaport harçlarının düşürülmesi.

Haziran seçimlerinde ciddi oy kaybı yaşayan ve önümüzdeki seçimler için yapılan anketlerdeki sonuçlara göre oy erimesi devam eden AKP, iktidarı boyunca kale almadığı Avrupa’da yaşayan Türk topluluğunun oylarına muhtaç hale geldi.

Haziran seçimlerinde Türkiye genelinde %40,8 oranında oy alan AKP’nin Avrupa’daki oy oranı daha yüksek olduğu ( ortalama %55) görülmüştü. AKP, UETD aracı ile Avrupalı Türklerin 1 Kasım seçimlerine katılımı yükseltmek ve AKP oylarını arttırmak için çalışmalar yürütmekte. Fakat Avrupa’da seçim heyecanının önceki seçimler oranı ile daha düşük olduğu ve seçim çalışmalarında görevli şahısların motivasyonunda düşüş görülmekte. Ahmet Davutoğlu’nun imzalı mektubun Avrupalı Türklerin hem motivasyonunu, hem de seçime katılımı arttırmak amaçlı olduğu anlaşılıyor.

Fakat asıl sorulması gereken soru; Ahmet Davutoğlu ve AKP Avrupa’da yaşayan Türklerin adresine nasıl ulaştı?

Bir siyasi parti bu adres bilgilerine nereden ve nasıl temin etti?

Bu konuda ihtimaller:

– Diyanet Camileri. Herkesin ortak mekanı, hiç bir siyasi parti ya da bir hükümetin politik oyun arenası olamaması gereken yerler. Fakat son zamanlarda, özellikle seçim dönemlerinde AKP seçim bürosu olarak kullanıldığını her gün şahit oluyoruz maalesef. AKP Avrupada yaşayan Türklerin adreslerini buradan temin etmiş olabilir.

– İkinci ihtimal ki bana göre en düşük ihtimal görünüyor. THY ve benzeri AKP’ye yakın görünen şirket vasıtası ile. Müşteri bilgilerini 3.cü şahıs ve kuruluşlara paylaşılması müşterilerin izni haricinde yasak olmasına rağmen paylaşılmış olabilir.

– Konsolosluklar. Almanya ve Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşların özel bilgileri konsolosluklar aracılığı ile temin edilme olasılığı en yüksek ihtimal olarak görünüyor.

Her halükarda bu 3 ihtimalden birinin insanların özel bilgilerini bir siyasi partiye temin etmeleri bir skandaldır ve kabul edilemez!

Bir kamu kuruluşu olan konsoloslukların yetkileri ve görevleri arasında ne zamandan beri bir siyasi partinin siyasi propagandasına hizmet etmek yer alıyor?

İbadethane ve toplumun bütün kesimleri arasında birleştirici vazifesi gömesi gereken Diyanet camileri nasıl siyasi propagandaya alet olur?

Müşterilerinin özel bilgilerini şirketler, müşterilerin izni olmaksızın hangi hakla 3.cü şahıslarla/kuruluşlarla paylaşabilir?

AKP adeta ahtapot gibi bütün kurumlara ve müesseselere yapışmış, hepsini kendine hizmet etmeleri amacı ile kullanmaya devam ediyor.

Bu fütursuzca hareketlere dur demenin zamanı gelmedi mi?CRZF150UYAAYAca