Ahmet Hakan’dan Ahmet Altan’a: ANASINDAN DOĞDUĞUNA PİŞMAN EDERSİN! Lapsus mu bu sözler?

23 Mayıs 2016 Pazartesi 13:31 0 0 POSTMEDYA – ANALİZ HABER Türkiye’nin kalemi ve kişiliği en güçlü yazarlarının başında gelen Ahmet Altan, kendisine iftira atan Ahmet Hakan’a yalanlarını bir bir çürüttü. Ahmet Hakan’ın Ergenekon ve Balyoz davaları ile ilgili algı operatörlüğünü örnekleri ile tek tek deşifre etti. Hakan’ın, Kuddusi Okkır, Ali Tatar ve Ahmet Şık’la ilgili iddialarını Taraf’ın eski manşetleri ve kendi köşe yazıları ile çürüttü

“Beni CNN Türk’teki programına çıkar. İstediğini sor, cevaplayayım” dedi. Meydan okudu. Dürüst bir insan normalde böyle bir durumda ne yapar? Programına çıkarır. İstediğini sorar. Yanıldığı için özür diler. “Yanlış hatırlamışım. Araştırmadan yazdım. Kusura bakma” der.  Aslında Hakan’ın yanlış hatırlaması mümkün değil. Zira Altan, 2012 yılının sonunda Taraf’tan ayrılmasının ardından, Ahmet Hakan, onun yazılarını nasıl dikkatle takip ettiğini, beğenerek okuduğunu, övgüler yağdırarak yazmıştı

Hürriyet’teki köşesinde.

Ama konjonktür değişince her zamanki kıvraklığı ile Hakan da değişti. 1 Kasım sonrası gözüne girmek için çırpındığı Erdoğan’dan bir “Aferin” daha almak ve Cem Küçük’ün bir övgüsüne daha mazhar olabilmek için Ahmet Altan’a saldırmaya başladı. Ahmet Altan’dan da cevabını dört başı mamur şekilde aldı. Ahmet Hakan, özür dilemediği gibi Ahmet Altan’a saldırmaya devam etti bugünkü köşe yazısında. Buyurgan ve kibirli ama aslında kompleksli bir üslupla “Altan Efendi” diye seslendi Ahmet Altan’a. Hakan’ın Altan karşısında komplekse kapılması çok doğal. Normal olmayan, bu kompleksine rağmen Ahmet Altan’a saldıracak hoyratlığı göstermiş olması… “Nasıl olsa Ergenekon ve Balyoz konusunda herkes susuyor, istediğimiz gibi at koşturuyoruz, Ahmet Altan da susar” diye düşündü. Düşüncesizlik etti, zira karşısına aldığı ismi 3 yıl önce kendisi gayet iyi anlatmıştı. Erdoğan’a ve askeri vesayete pabuç bırakmayan Altan’ın Ahmet Hakan’ı alttan alması mümkün mü!.. “Çok büyük doğrularımın yanında bazı küçük yanlışlar da yapmadım değil” deyip küçük bir “pardon” desen… İş bitecek.” diye yazdı Altan’a. Sanki işin ne zaman biteceğine kendisi karar verecekmiş gibi. Ve yazısını şu ifadelerle bitirdi: “Sen var ya sen… Ülkenin yönetimini ele geçirmiş olsan… Sana “Hatalısın” diyeni… Anasından doğduğuna pişman edersin. Ve Tayyip Erdoğan’ı bile mumla aratırsın.”  “Sana “Hatalısın” diyeni… Anasından doğduğuna pişman edersin” sözü, tam da şu an Ahmet Hakan’ın düştüğü durumu anlatıyor. İtiraf niteliğinde… “Beni anamdan doğduğuma pişman ettin” diyor mealen. Bilinçaltı konuşmuş. Psikoloji de bu hale “lapsus” deniyor. Bilinçaltına yerleşmiş kimi şeyler, konuşurken veya yazarken, insanın kafasındaki esas şeyi bilinçsiz olarak dile getirivermesine yol açarlar. Ahmet Hakan da öyle yapıvermiş. Kafasındaki şeyi bilinsizce dile getirivermiş…
İşte Ahmet Hakan’ın yazısının Ahmet Altan’la ilgili kısmı:

SENİN SORUNUN ŞU ALTAN EFENDİ SENİN sorunun şu Ahmet Altan Efendi: Burnundan kıl aldırmıyorsun, “Şurada da yanıldım birader” diyemiyorsun, bir kibir abidesisin, “Minnacık bir hatam bile yok” diye hava basıyorsun, yaptığın vicdansızlıklardan ötürü en küçük bir pişmanlık bile duymuyorsun, “Türkan Saylan’a yaptığım gerçekten de affedilir gibi değil” diyemiyorsun falan… * “Çok büyük doğrularımın yanında bazı küçük yanlışlar da yapmadım değil” deyip küçük bir “pardon” desen… İş bitecek. Ama sen buna bile yanaşmıyorsun. * Sen var ya sen… Ülkenin yönetimini ele geçirmiş olsan… Sana “Hatalısın” diyeni… Anasından doğduğuna pişman edersin. Ve Tayyip Erdoğan’ı bile mumla aratırsın.

PostMedya.com