Wall Street Journal’de bugün Margaret Coker imzasıyla yayınlanan haber, IŞİD’in, finansal olarak bütün izole edilme gayretlerine rağmen nasıl kendi topraklarına paranın girişinin ve çıkışının yapabildiğini anlatıyor.
Yollar Türkiye’den IŞİD’e gidiyor
Habere göre IŞİD’in topraklarına paranın giriş-çıkış yaptığı üç ana yoldan ikisi Türkiye’den geçiyor. Bu para transferi yapan şirket sayıları giderek artıyor. İncelemeye göre bunlardan ilk yol İstanbul’daki Kapalıçarşı’nın arkasındaki dar sokaklardan başlayıp, Irak’ın Kürt kasabalarına uğrayıp, Musul’da son buluyor. İkincisi Ürdün üzerinden ve üçüncüsü de yine Türkiye’nin Gaziantep şehrinden Rakka’ya iniyor.
Bu yollardan IŞİD topraklarına akan, dışarı çıkan ve el değiştiren paranın, IŞİD’in türlü ihtiyaçlarını gidermekten ödeme yapmaya kadar temel birçok fonksiyonlarını icra edebilmesi için örgüt için büyük önem taşıdığı anlatılıyor.
Gazete haberinde IŞİD’e para servisi yapan bankerlerden biri olan Abu Omar isimli kişi ile mülakat yapıyor. Bu tacirin anlattığı para trafiği inceleniyor. Bu Iraklı işadamı kuzey ve merkezi Irak’da uzun yıllardır süren finans ağının bir parçası ve IŞİD’den önce de bankalardan uzak kalmak isteyen yerel tacirlere hizmet veren bir fonksiyonu olduğunu anlatıyor. 2014 yılında IŞİD’in bölgeyi ele geçirmesi sonrası, aynı kişi IŞİD’in para işlerini de üstleniyor ve işine devam edebiliyor.
Abu Omar IŞİD’e para getirme veya IŞİD topraklarından para çıkarma işlemleri için %10 ücret ödeme zorunluluğunu getirdiğini, bunun normalden iki kat daha pahalı olduğunu kaydediyor.
Para değiş-tokuş işlemleri yapan ofislerin sadece Irak’da 1600 kadar olduğunu ileri süren yazıya göre, bu tacirler vasıtasıyla IŞİD dünya ile bağlantısını sürdürebiliyor.
Güvene dayalı
Bu para değiş-tokuş ‘evleri’ ni ve bunlara kalkan olan şirketleri yönetenlerin güvene dayalı işlem yaptıklarını ve insanların bir ofiste ödeme yaptığında eşit miktardaki fonun başka bir mekandaki ofisten gönderilenin çektiği ‘’havale’’ işleminin ağırlıkla yapıldığı anlatılıyor.
IŞİD’in düşmanları yardım da ediyor
Iraklı para tacirlerinin, IŞİD’den aldıkları paraları, bazı yerlerde IŞİD’in düşmanı Şii militanlar eliyle dışarı çıkardıkları, yine IŞİD ile savaşta olan Kürt savaşçıların da rüşvetle para nakliyatını yaptığını anlatıyor. Şii ve Kürt komutanlar para nakliyatını bin ila on bin dolar arası ücretlerle -rüşvetlerle- yapıyorlar.
Muhabirler, Musul’da bulunan bu işleri yaptığı söylenen listedeki şirketlerden en az ikisinin Türkiye’den Irak ve Suriye şehirlerine para nakliyatının devam ettiğini üç farklı müşteri ile doğrulayabilmişler.
Bayezıt’da yarım saatte elli bin dolar
Örneğin Şubat ayındaki bir yağmurlu günde, Iraklı ve Suriyeli yaklaşık 20 kişi, Azva El Seyif isimli kişinin ofisine toplanarak, yarım saat içinde 50 bin dolarlık transferi Musul’u yapabilmişler. Rakka’da iki müşterinin on bin dolara ulaştığı da aktarılıyor. Buna göre İstanbul’un Bazeyit semtindeki bu ofiste kimse bu paraların nedenini sormuyor, sadece para gönderilen kişinin IŞİD tarafından aranıyor olmasının bu transferleri imkansız hale getirdiği aktarılıyor.
Bu para transferi yapan ofislerin son dönemde Türkiye, Ürdün ve KRG’de sayıca arttıkları da aktarılıyor.
Taha Cargo isimli Türk-Iraklı şirketin sahibi Iraklı tacir Kemal de, paraların İŞİD topraklarından transfer edildiğini, sonra da lojistik ağ ile karşılığında başkan malların IŞİD topraklarına transfer ettiklerini açıklıyor.
ÇEVİRİ: İLHAN TANIR | HABERDAR





