AB ile 17. fasıl olan Ekonomik ve Parasal Politikalar faslının müzakerelere açılması hakkında dikkat çeken tespitler…

Brüksel’de gerçekleştirilen Hükümetlerarası Katılım Konferansı’nın 11. toplantısında 17 numaralı Ekonomik ve Parasal Politika faslı geçtiğimiz günlerde müzakerelere açılmıştı. Türkiye, bu faslı açmayı başarsa da kapamayı başarabilecek gibi görünmüyor. Bunun en temel sebebi ise Avrupa Merkez Bankası enflasyon hedefini tek başına belirlerken Türkiye’de bunun Merkez Bankası ile Hükümet tarafından ortak belirlenmesi. Türkiye’nin Merkez Bankası Bağımsızlığı ve  kamunun finansmanı gibi kriterlerde istenen seviyeye ulaşması mümkün gibi görünmüyor.

17. fasla ve Türkiye’nin gereklilikleri karşılama durumuna bakıldığında bu faslın müzakereye açılmasının çok da bir anlam ifade etmediği ortaya çıkıyor.

17. FASIL NEDİR?

Bu fasıl, Ekonomik ve Parasal Politika faslı olarak biliniyor. Temel olarak üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması ile kamu sektörünün finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularını kapsıyor. Türkiye, daha bağımsızlık konusunda bu faslı kapatma imkanını kaybediyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, sık sık siyasilerin günah keçisi ilan ettiği, hedef gösterdiği ve baskı altına aldığı bir kurum konumunda.

Bir diğer konu da kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanmasını içeriyor. Bu da faslın kapanması için Türkiye önündeki ikinci bir engel olarak duruyor. En basitinden Merkez Bankası’nın piyasadan ciddi döviz talep ettiği dönemlerde kurları arttırdığı gerekçesiyle BOTAŞ’a doğrudan döviz temin ettiği durum var. Bu bile fasıl içindeki bu kriterin önünde engel olarak duruyor.

Bir diğer kriter ise kamu sektörünün finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularını kapsıyor. BOTAŞ mevzusu, bu kriterin de içine giriyor ve bu kriterin sağlanmasına da engel olacağa benziyor.

Kaynak: GriHat