Eski İç İşleri Bakanı Efkan Ala, Habertürk TV ekranlarında yayınlanan, Veysi Ateş’in sunduğu “Özel Röportaj” programına katıldı. Ala’da Erdoğan gibi PKK’ya operasyon yapılmamasının sorumluluğunu güvenlik güçlerine çıkardı.

Efkan Ala burada yaptığı açıklamada valileri savunurken asker ve polisi suçladı. Oysa hem de havuz medyasının yaptığı haberler Efkan Ala ve Tayyip Erdoğan’ı yalanlıyor. Dün Valilere verdikleri operasyon yetkisiyle övünen, asker ve polisin valilerden izin almadan PKK’ya operasyon yapamayacağını manşetlerden duyuran AKP’liler bugün telaş içinde o politikayı yalanlama derdinde.

Genelkurmay kaynaklı ‘operasyonlara izin verilmediğine’ ilişkin haberler ve belgelerin ortaya çıkmasının ardından AKP Hükümet’i yetkilileri topu güvenlik güçleri ve bürokratlara atma yarışına girdi. Dönemin Başbakan’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala da sorumluluktan kaçan ifadeler kullandı.

Ala, Veysi Ateş’in ‘TSK’ya operasyonlar için izin verilmediği’ne ilişkin sorusu üzerine şu cevabı verdi: “Jandarma yada Emniyet herhangi terörist bir faaliyete engel olmak için validen onay almak zorunda değildir. Jandarma ve Emniyet. Herhangi bir terörist faaliyeti durdurmak için teröristlerle mücadele etmek için onlara gereğini yapmak için validen bir operasyon yetkisi almak zorunda değildir. Böyle birşey yok. Böyle bir yasa yok.”

Saray’da düzenlenen 11. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan çözüm süreci dolayısıyla yaşanan zafiyetle ilgili suçu, askerden sonra şimdi de bölgede görevli bürokratlara attı.

Türkiye’yi yasa boğan şehit haberlerinin bir biri ardına gelmesiyle birlikte önce Genelkurmay’ı teröre karşı gerekli mücadeleyi yapmamakla suçlayan Erdoğan, bu kez de bölgede görev yapanbürokratlar için “kamu görevlilerinin gelişmeleri eksik veya yanlış değerlendirmesinin, bu konuda zafiyete yol açtığı anlaşılıyor.” dedi.

Elbette gerçek böyle değil. Oysa Hükümet medyası çözüm sürecinde komutanın valilere verildiğini, asker ve polisin operasyon yetkisi olmadığını yazmıştı.  Star gazetesinin 21 Nisan 2013 Tarihli haberi bunu en güzel nalatan haberlerden biri:

KARACI GERİDE, JANDARMA VE KORUCU BARIŞ NÖBETİNDE

PKK’NIN silahlı unsurlarının sınır dışına çekilmesi sırasında güvenliğin nasıl sağlanacağı, askerin konumunun ne olacağı üzerindeki tartışmalar sürüyor. Hükümetin üzerinde çalıştığı yasal düzenlemeye göre; çekilme sürecinde güvenliği Valiler yönetecek. Askere operasyon yetkisi veren EMASYA protokolünün kalkmasının ardından yapılan düzelenmede asker sınır içinde operasyon yetkisini Vali’den, sınır ötesi operasyon yetkisini ise tezkerenin öngördüğü şekilde hükümetten alıyordu. Valilerden alınan sınır içi operasyon yetkisi de 6 ay 1 yıl gibi uzun süreli oluyordu. Buna göre, PKK’nın silahları susturarak eylemlerine ara vermesi nedeniyle bir süredir arazi arama ve taramaları ile operasyonlara ara veren Genelkurmay İç Güvenlik Daire Başkanlığı’na bağlı piyade birlikleri, komando ve özel harekat birlikleri, kışlara çekiliyor. Karacıların boşaltığı alanlarda ise polis ve jandarma güvenliği sağlayacak.

Uzun süreli yetki dönemi bitti

Yeni düzenlemeye göre ise; askerin sınır ötesi operasyon için hükümetten izin alması gerekecek.  Yeni durumda sınır içi operasyon için Valilerden uzun süreli yetki alınması uygulaması sona erecek. Çekilme sürecinde kara birlikleri her ihtimali göz önünde bulundurarak geri planda bekleyecek. Jandarma ve polis çekilme sürecinin güvenliğinde daha etkin olacak. Yerel bazda çekilme güvenliği ve denetimi valilerde olacak.

Korucular nöbet bekleyecek

Güvenlik önlemleri kapsamında, terörle mücadelede yardımcı unsur olarak yararlanılan geçici köy korucularının görev bölgesi ve yönteminde de değişikliğe gidildi. Daha önce askerle birlikte sadece operasyonlara katılan ve onlara kılavuzluk yapan geçici köy korucuları da artık jandarma ile birlikte asayiş sağlayacak. Böylece, halen 59 bini sözleşmeli, toplam 70 bin korucu bölgede jandarma ile birlikte emniyet tedbiri alacak. Korucular, Mehmetçik ile birlikte nöbet tutacak.