Meydan Gazetesi yazarı Abdullah Kılıç hafta sonu yapılan AKP kongresi ve sonrasında Bülent Arınç’ın açıklamaları hakkında çok çarpıcı bir yazı kaleme almı.

Kılıç yazısında AKP’de ibrenin Abdullah Gül’e döndüğünü ve eğer AKP bu yola girmezse Gül-Arınç ekibinin kendi başlarına bir yeni oluşumla meydanlara çıkabileceğini yazmış.

İşte o yazı….

Cumartesi yapılan AK Parti kongresi sorunsuz olarak sona erdi!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, genel başkanseçildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MKYKlistesi de herhangi bir pürüz çıkmadan yönetime seçildi.
Gerçekte öyle mi peki?
Kesinlikle hayır!
Perşembe akşamı öyle tartışmalar yaşandı ki parti çatırdama noktasına geldi.
Kılıçlar çekildi, partinin ‘ak saçlıları’ cuma sabahına kadar izlenecek strateji ile ilgili çeşitli senaryolar üzerinde çalıştı.
Bu sırada Erdoğan’ın da gözü-kulağı Köşk’teydi.
İki taraf arasında sabahın ilk ışıklarıyla birlikte mecburi bir anlaşma sağlandı.
Tabii perşembenin gelişi çarşambadan belliydi…
Çarşamba akşamı Abdullah GülAnkara’da 30 AKP’liyle yemek yedi.
Konu burada da etraflıca tartışıldı. Hatta “Liste baskısının dozu artarsa vuruşarak çekilelim” diyenler bile oldu.
Ama Davutoğlu’ndan “Şimdilik” geri adım atması istendi.
Öyle de oldu. Davutoğlu, genel başkanlığı aldı ve Saray’dan gelen listeyi itirazsız kabul etti.
Böylece ‘1 Kasım seçimlerinin yaklaşması’, ‘ülkenin içinde bulunduğu atmosfer’, ‘partinin âli menfaatleri’ göz önüne alınarak kılıçlar geçici de olsa kınına sokuldu.
Erdoğan ve ekibi maçı şimdilik önde götürseler de bu maç burada biteceğe benzemiyor.
Çünkü maçın kalan kısmında oyuna çok iyi bir forvet dahil olacak!
Davutoğlu’nu etkisiz hale getirmek için ‘Ak saçlılar’ın tasfiyesi AKP için bir milat oldu.
Yönetime giremeyen Bülent Arınç, Ali Babacan, Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz, Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün, hatta Mehmet Şimşek bugün Davutoğlu ile birlikte hareket etseler bile aslında Gül’ün adamlarıydı.
Başbakan Davutoğlu da bu ekiple kader birliği yapmıştı.
Davutoğlu’nun Erdoğan’dan gelen listeye “Tamam” demesi maçı uzatma taktiğiyle ilgili…
Bu yüzden 1 Kasım’dan sonra AKP’de çoğu şeyin değişeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok!
1 Kasım’da sonuç ne olursa olsun Gül’ün ekibi için pek bir şey fark etmeyecek.
Çünkü onlar partide yolun sonuna geldiklerini gördüler.
Tabanda ‘bölücü’ gözüyle bakılmaması için Davutoğlu’nun büyük bir mağduriyet yaşamasını bekliyorlar. (2000 yılındaki Abdullah Gül ve ekibinin Fazilet Partisi’nden dışlanması gibi…)
AKP yüzde 40’ın altında oy alırsa zaten Erdoğan, hükümeti kurma görevini Davutoğlu’na vermeyecek.
Böylece ‘Ak saçlılar’dan sonra Davutoğlu da AKP’den tasfiye edilecek.
Peki bu süreçte “Bugüne kadar önüne gelen bütün fırsatları tepti” diye eleştirilen Abdullah Gül ne yapacak?
“Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas.” (Sabredilirse ekşi koruk, tatlı üzüm olur. Üzüm suyundan pekmez, ondan da helva yapılır) misali bekleyen Gül için artık sahaya çıkma zamanı…
7 Haziran seçimleriyle ilgili tahminleri sorulan Gül, daha geçen nisan ayında kasımda yapılacak bir erken seçime işaret ediyordu.
Hatta yakın çevresine “Kasım sonuçları bile Türkiye için bir istikrar getirmeyebilir, 2016 yılında Türkiye bir seçim daha yaşayabilir” dediği rivayet ediliyor.
İşte daha önce de yazdığımız gibi Gül’ün planı burada devreye girecek.
Yani 1 Kasım’dan sonra AKP ya Gül’e teslim edilecek ya da parti dağılacak.
Eğer ikinci seçenek olursa Gül de AKP’den ayrılan isimlerle yeni bir partiyle siyasetsahnesine dönecek.
Zaten Bülent Arınç da cuma akşamı çıktığı bir televizyon programında bunu açık etti.
Arınç’ın bu programda söylediği birçok şey istişareliydi.
“Bundan sonra torun severler” denilenlerden Arınç, “Bir bölen olmamak için şimdilik bekliyoruz. Ama bir yere gitmiyoruz. Gerekirse yeni bir parti kurar yolumuza öyle devam ederiz” diyerek mesajını net bir şekilde vermiş oldu.