Ankaralılar isyan etti

Mimarlar Odası Ankara Şubesi düzenlediği basın toplantısında 350 ton asbestli malzeme bulunan Havagazı Fabrikası’nda yıkım işlemi yapılmasını, sonrasında yaşanan gelişmeleri, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Kızılay’daki tüm üst geçitlerin incelenerek gerekli görülmesi durumunda kaldırılması ve yerlerine yenilerinin yapılmasına ilişkin kararını, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi tarafından hazırlanan Ankara Ulaşım Ana Planı’nın kent merkezi bölümünü masaya yatırdı.
Toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi Danışma Kurulu Üyesi ve Ulaşım Uzmanı Erhan Öncü katıldı.
Havagazı Fabrikası’nın kamuoyunun gündeminde olmaya devam edeceğini vurgulayan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, ”Dün itibariyle Ankara Tabip Odası ile birlikte tespit davası açtık. Ankara Valiliği kendi denetiminde bu yıkımın gerçekleştirileceğini söylüyor. Bu bile Melih Gökçek’in bu işi mevzuata ve yönetmeliklere uymadan yaptığının çok açık göstergesidir. Halk sağlığı tehdit edilmiştir. 10-20 yıl sonra insanlar bir dizi kanserle karşı karşıya kalacaktır. Bu tür vakaları unutturmamak gerekiyor. Bunlarla ilgili hem bir suç duyurusu hem de bir tazminat sürecinin başlatılması içten bile değil” dedi.
SUÇ DUYURUSU ÇAĞRISI
Vatandaşları mevzuata aykırı şekilde yıkım yaparak halk sağlığını tehdit eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında suç duyurusu yapmaya davet eden Candan, şunları söyledi:
“Odalar olarak kurumsal olarak suç duyurularımızı yaptık. Bireysel olarak suç duyurularımızı yapacağız. Hukuksuz bir şekilde mevzuata aykırı yapılan bu yıkım işlemini kabul etmediğimizi ve üstünün kapatılmayacağını altını çizmek isteriz. Yurt dışında bu tür olaylarda halkın sağlığını tehdit eden ve halkın canına kast eden yaklaşımlarda bulunan yöneticiler ‘public enemy’ (halk düşmanı) olarak ilan ediliyor. Bugün Gökçek’in mevzuata aykırı bir şekilde yaptığı uygulamaları değerlendirdiğimizde sanırım ‘puplic enemy’ olarak benzerlik kurmak yanlış olmayacaktır. Ankara Valiliği havada yapılan ölçümlerde asbest olmadığını ifade ediyor. 25 Şubat’ta burası yıkıldı. 25 Şubat’tan 1 Mart’a kadar Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin ve Ankara Tabip Odası’nın çabalarıyla gündeme geldi. Bu süreçte çevresinden aldırdığımız yüzeydeki katı numunelerde asbest ve asbestin etrafa yayıldığı ortaya çıktı. Bu süreç içinde havadaki ölçümleri, hava koşullarıyla birlikte değerlendirmek gerekir. Yağmur yağdı toprağa, topraktan suya karıştı. Rüzgar esme süreçlerine de baktığımızda geçen zamanın yapılan asbest ölçümlerini etkilediğini biliyoruz. Lakin hala yapılan bir hata var. Her 8 saatte bir ölçüm yapılması gerekiyor. Havada hem de inşaatın olduğu binada, hem de çevrede, toprakta bütün analizlerin yapılarak halkın sağlığının gerçekten tehdit altında olup olmadığının analizlerinin sürekli olarak açıklanması gerekiyor. Buna ilişkin bir şey görmüyoruz. Binanın içindeki hava ve yüzey ölçümleri yapılmışsa valilik ivedi olarak kamuoyuna açıklamalı”
HABERDAR