Anlaşılan Ergenekon çevresi Hulusi Akar’ı yemeye karar vermiş. Bir süredir Akar ile darbeyi ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Muhtemelen Akar darbeyi biliyordu. Ancak Ergenekon’un Akar’ın üstüne gitmesini sadece bir gazetecilik merakı olarak okumak yanlış olur. Sanırız Akar’ın yerine birini hazırlıyorlar. Bunun için de onun darbe ile ilişkilendirilmesi süreci alttan alta işliyor. Bu konuda Oda Tv başı çekiyor.  Odatv yazarı Müyesser Yıldız yine çok ilginç bir yazıya imza attı. Darbeden önce bir AKP’li vekilin Hulusi Akar’ı ziyaret ettiğini ortaya çıkardı. İşte Yıldız’ın yazısının ilgili bölümü:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Genelkurmay Çatı İddianamesi’nde yer alan bir ifade, Genelkurmay İdari Tahkikat Raporu’ndaki bir cümle ve Akar’ın itirafçı olan Emir Subayının HTS kaydı önümüze yepyeni bir bulmaca çıkardı.

15 Temmuz günü Akar’ın, Fidan’dan önce bir konuğu daha vardı.

O konuk; AKP İstanbul Milletvekili, emekli Tümgeneral Şirin Ünal’dı.

ÖĞLEDEN SONRA SAAT 16:00’YA KADAR KARARGAHTAYDI

Önce iddianameden bu çarpıcı bilgiyi aktaralım.

Akar’ın Özel Kalemi’nde, “Komutan’ın randevuları, telefon görüşmeleri, mektupları ve her türlü görüşme notlarının hazırlanmasını yürüten personelin başında bulunmakla görevli” olan ve darbeden sonra tutuklanan Yüzbaşı Oktay Felekoğlu ifadesinde, “15 Temmuz saat 09:00-12:00 arası Genelkurmay Başkanı’nın Başkanlığı’nda, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Silahlı Kuvvetler Komuta Hareket Merkezi Amiri Tuğgeneral İlhan Kırtıl, Genelkurmay Genel Sekreterinin senelik izinli olmasından dolayı Genelkurmay Genel Sekreter Vekili Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü, ilgili J (Yani Daire) Başkanları, Özel Kalem Müdürü Albay Ramazan Gözel’in katılımıyla toplantı yapıldığını, bu toplantı gizli olduğu için içeriye ilgililerden başkasının giremediğini ve bilgi sahibi olmadığını” anlattıktan sonra şunları söyledi:

“Aynı gün öğleden sonra ilk önce Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Şirin Ünal, daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ve saat: 16:00 sıralarında MİT Müsteşarı Dr. Hakan Fidan Genelkurmay Başkanı ile görüşmeye geldiler. Ancak MİT Müsteşarı Komutanın yanında beklenenden çok uzun kaldı. MİT Müsteşarı saat 21.00’e doğru Genelkurmay Başkanı’yla yaptığı görüşmeden sonra odadan çıktı. MİT Müsteşarı odadan çıktıktan 5-10 dakika sonra koridordan bağırma sesleri geldi ve hareketlilik oldu.”  

Felekoğlu’ndan sonra yine tutuklu olan Yüzbaşı Serdar Tekin’e geçelim. 1.5 yıldır Genelkurmay Başkanı’nın Özel Emir Subay Yardımcısı olarak görev yaptığını belirten Serdar Tekin’in ifadesinde Şirin Ünal’ın ziyaretine dair bir ibare yok.

Ancak Genelkurmay Başkanlığı’nca düzenlenen ve iddianameye konan tahkikat raporunda Serdar Tekin’le ilgili şu tespit yer aldı:

“15 Temmuz 2016 Cuma günü öğleden sonra 16.00 civarında karargâhtan ayrılan Milletvekili Şirin Ünal’ı tekrar çağırmak üzere 1A koridorunda görülmüştür. Serdar Tekin’in kamera kayıtları mevcuttur, ancak yansıları bulunmamaktadır.”

DARBEDEN ÜÇ GÜN SONRAYA AİT HTS KAYDI

İddianamede Şirin Ünal adı bir yerde daha geçiyor.

O da “FETÖ”cü olduğunu kabul edip, önemli itiraflarda bulunan ve darbeden hemen sonra tutuklanan Akar’ın Emir Subayı Piyade Yarbay Levent Türkkan’ın HTS kayıtlarında.

Levent Türkkan’ın, “Şirin Ünal adına kayıtlı olan Sarıyer/İstanbul baz bilgisi bulunan ………. GSM hat numarası kullanıcısı ile 18.07.2016 tarihinde saat 11.58.11 sn’de 1 (bir) kez arama yönlendirme olarak irtibatının bulunduğu”tespit edilmiş.

Burada bahsedilen Şirin Ünal AKP milletvekili mi, bir başkası mıdır bilinmez, ama tarihe dikkat; Darbeden 3 gün sonrasına ait.

 

Şirin Ünal, özellikle Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında çokça tartışılan, hakkında pek çok iddia ortaya atılan bir isim.

Kısaca özetleyelim:

2010 yılında emekli olduktan sonra 2011 seçimlerinde AKP milletvekili seçildi.

Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenirken, Eskişehir’de Menzil Tarikatına ait olduğu söylenen Bilvanis çiftliğini bombalama emri verdiği iddiasıyla Balyoz’dan tutuklanan Bilgin Balanlı’yla Eskişehir’de birlikte çalıştı. Yardımcısı olduğu Balanlı için, “Suçlamalar konusunda bilgim ya da sezgim yok. İddiayı basından duydum. Şimdi komutanlar yaptıklarını veya yapacaklarını isterlerse paylaşırlar, istemezlerse paylaşmazlar” dedi.