AKP iktidarının meclis komisyonundan geçirdiği yüksek yargı tasarısı, Yargıtay ve Danıştay üyelerini azledecek düzenlemesiyle tartışma konusu. Yüksek yargı mensuplarının suskun kalmasına karşın YARSAV, Yargıçlar Sendikası ve Türkiye Barolar Birliği, gazetelere verdikleri ilanlarla çalışmaya karşı çıkıyor. Tasarının ikinci tartışılan kısmı ise ‘kayyım’ düzenlemesi. Kayyım atamanın sınırlarını genişleten bölümler tepkiler sonrası tasarıdan çıkarıldı. Ancak hak ihlalleri yapan kayyımlara devlet güvencesi getiren düzenleme yerli yerinde. Ancak sadece bunlardan ibaret olmayan AKP tasarısının her maddesi birer hukuksuzluk adası gibi. Anayasa ve evrensel hukuk ilkelerinden o kadar kopuk.
Daha neler mi var? Mesela bu kanun tasarısı ile her ile bir ‘Özel Yetkili Mahkeme(ÖYM)’ kurulması gündemde. Bölgesel faaliyet gösteren eski ÖYM’lerden sonra şimdi de her ilde birer ‘özel’ ağır ceza mahkemesi kurulacak. HSYK’nın ‘özel’ olarak belirleyeceği bu mahkemeler, terör dahil devlete ve Anayasa’ya karşı işlenmiş suçlara bakacak. Ağır ceza mahkemesi olan ilçelerde işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili davalar bile il merkezinde HSYK’nın belirlediği o mahkemede görülecek. Bu davalar, adliyenin genel sistemine dahil olmadan, yani normal tevzi kurallarına aykırı olarak sadece o ÖYM’lere gönderilecek. Normal tevzi sistemine göre açılan davalar sırasıyla mahkemelere dağıtılıyor. Davanın hangi mahkemeye düşeceği belli değil ve bu sanıklar için yargısal bir güvence. Ama ‘terör’ adı altındaki davalar sadece özel mahkemede görülecek.
AKP tasarısını ilk okuduğumda bu yeni düzenleme dikkatimi çekmişti ama yüksek yargı ve kayyım konuları derken ancak buna sıra geldi. Gözden kaçan bu konuyu HSYK eski üyesi ve mevcut Yargıtay üyesi Ali Suat Ertosun ‘Haberdar’ isimli internet sitesine verdiği dünkü röportajında dile getirmiş. Bunun adı konulmamış özel yetkili mahkeme olduğunu belirten Ertosun, yeni ÖYM’lerin alanlarına girecek dosyaları şöyle açıklıyor: “Kamuoyunun bildiği olaylar son yapılan paralel olayları, terör örgütü soruşturmaları gibi…”
Yani Ertosun’un da dikkat çektiği gibi ‘ihtisas’ adı altında aslında cadı avı mahkemeleri kuruluyor. Daha doğrusu HSYK’nın Şubat 2015’te aldığı karar ile İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde zaten özel mahkemeler ayarlanmıştı. Fiili bir durum oluşturulmuş, doğal yargıçlık ilkesine aykırı olarak ‘paralel’ adı altındaki cadı avı davaları bu mahkemelere gönderiliyordu. Şimdi bunu kanun tasarısına koymuşlar. Önce hukuksuz, filli bir uygulama yapıp daha sonra kanuni düzenleme getiriliyor. Halbuki önce kanun ile düzenlenip daha sonra uygulamaya geçilmesi gerekir. Türkiye’de her şey gibi bu da tersinden işliyor. Ve bir kez daha bugüne kadarki davalarda kanunsuzluk ve hukuksuzluk olduğu, doğal yargıçlık ilkesinin ihlal edildiği itiraf ediliyor. Olağanüstü yargılama süreçleriyle, siyasi müdahalelerle hak ihlali yapıldığı bizzat AKP iktidarının bu düzenlemesi ile ikrar edilmiş durumda.
Hukuk devletinin altını üstüne getiren bu tasarı, yüksek yargı başta olmak üzere tavandan tabana kadar büyük bir siyasi dizayn içeriyor. Ve bunu da yandaş HSYK eliyle yapıyor. 2014’te seçimle gelen iktidar yandaşı HSYK, yargıyı baştan sona dizayn ettikten sonra sanırım yeni bir aşamaya geçilecek. Son olarak HSYK kanunu değiştirilecek.’ Daimi iktidar yandaşı HSYK’nın önündeki ‘seçim engeli’ kaldırılacak. Artık sistemin adını siz koyun.
BÜŞRA ERDAL YENİ HAYAT