Ankara’yı en iyi bilen gazeteci Ömer Şahin yazdı: UFUKTA SEÇİM VAR…

ABD, 8 Kasım 2016 tarihinde seçime gidecek.

Aynı tarihlerde Türkiye’de bir erken seçime gidebilir mi?

Biliyorum bir çoğumuzda bıkkınlığa ve yılgınlığa yol açtı ama böyle bir ihtimal bulunuyor.

Ben de başka isimler de bunu zaman zaman dile getiriyoruz.

Neye dayanarak?

En güçlü en çok istediği şeyi elde edemiyorsa ne yapar?

Vazgeçmez, istediğini alacak yollar bulur.

Ülke yönetimindeki fiili durum halen hukukileştirilemedi.

MHP’ye büyük umut bağlanmıştı ordan da ‘pazarlık yok’ mesajları gelince görüldü ki Meclis çantada keklik değil.

Başkanlık ve Partili Cumhurbaşkanlığını Referanduma taşıyacak 330 sayısı (İlave 14 milletvekili) iktidar için halen çözülememiş bir sorundur.

Cumhurbaşkanı vazgeçmeyecek ve mevcut statükoya razı olmayacaksa geriye ne kalıyor?
Binali Yıldırım ve Deniz Baykal işareti çaktı
Seçim…

Peşpeşe yapılan iki açıklama gözden kaçmasın…

Başbakan Binali Yıldırım’ın daha ilk toplantılarının birisinde söylediği ‘ Siyasetin tıkandığı yerde çare sandıktır’ sözü nedense yeterince ilgi görmedi.

İki gün önce CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Ege ziyaretinde, ‘Önümüzdeki aylar Türkiye’de iç ve dış siyasette çok önemli kırılmalar olacak’ sözünü de yabana atmamak gerekiyor.

Yıldırım ve Baykal’ın sözlerini erken uyarı sinyalleri listesine ekleyelim.

Seçimi tetikleyecek iki sıcak gelişmede son duruma bakalım.

Cumhurbaşkanı her gün her ortamda dokunulmazlıkların kaldırılmasını söylüyordu, Meclis’te bu isteği gerçekleştirdi. Anayasa değişikliği çıktı lakin imza için Beştepe’de bekliyor.

Bugün son gün. Tuhaf değil mi? Cumhurbaşkanı acaba referanduma mı götürmeyi planlıyor? Ne de olsa öyle bir yetkisi var.

Referanduma götürüp ülkeyi gerginliğe sürükleyeceğini sanmıyorum. Bugün imzalanacaktır. Sanırım Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bazı başvuruların sonucu beklendi.
Kritik Tarih: 10 Temmuz
Siyasetin geleceğini sandığı etkileleyecek görünürdeki en önemli faktör MHP’nin geleceği.

Fiilin ikiye ayrılmış durumdalar. Muhalifler 19 Haziran’da kurultaya gidiyor. Genel Merkez 10 Temmuz’da.

Muhalefet kamuoyu ve delege rüzgarını iyice arkasına aldı. Siyaset yoğun mekanlarda Beştepe ile Balgat arasındaki hatların kopma noktasına geldiği artık “Beştep’nin Devlet Bey’den ümidi kestiği” konuşuluyor.

Bayram’dan sonra siyaset ırmağının debisi yüksek akacak. Set mi çekilir, barajlar taşar mı…

Siyaset ırmağının akış yönü için kritik tarih 10 Temmuz.

Seçimin ‘hikayesi” ne olabilir?

Her seçimin bir ‘hikayesi’, halka anlatılacak ‘güçlü gerekçeleri’ olmalı.

Sonbaharda, Kasım’da muhtemel bir seçimin ‘senaryosu’ ne olabilir?

Olası bir erken/baskın seçimi ekonomi ,terörle mücadele ve dış politikadaki gelişmeler tetikler.

Sinyaller o kadar kötü ki kriz bu sefer ekonomiyi teğet geçmeyebilir.

4 tarafımız ‘düşmanlarla’ çevrili zaten. Sınırımızda bir ‘Kürt Devleti’ riski hiç olmadığı kadar belirdi.

“Sandık” Erdoğan için her kapıyı açan bir “maymuncuk”. Karşılaştığı her badireyi onunla aştı. Dış politika politika sıkışmışlığı karşısında ekonomi daha kötüye gitmeden, muhalefet de derlenip toparlanmadan seçime gitmeyi niye düşünmesin ki?

Muhalefetin performansı sandıkta ‘altın vuruş’ isteği uyandırıyordur.

“Böyle gitmiyor!” diye çıktığı meydanlarda “Başkanlık” geldiği takdirde her türlü sorunun çözüleceğini anlattığında vatandaşın desteğini alacağından şüphesi yoktur.