Yeni Hayat gazetesinin haberi yargının evlere şenlik durumunu gözler önüne serdi. AKP’nin istemediği hakim ve savcılar resmen kaşının üstünde gözün var diyerek tasfiye ediliyor. Bu tasfiyelere gerekçe olarak sunulan iddianame paçavraları ise yazanı geçin, okuyanın bile yüzünü kızartacak türden. Selam Tevhid soruşturmasında karar alan hakim ve savcılara yönelik ‘kumpas’ davasında skandallar bitmek bilmiyor. 54 yargı mensubunun, hiç bir somut delil bulamayan savcı son çare olarak hakim ve savcıların HTS kayıtlarına baktırdı. Ordan da bir şey çıkaramayınca, o hakim ve savcılarla görüşen üçüncü kişilerin HST kayıtlarından delil uydurdu. Yani, sen onunla görüştün, o da öbürüyle görüştü, öyleyse sen suçlusun iddianame yazılmış.
Terör örgütü olduğu Yargıtay kararları ile sabit olan Selam Tevhid’e yönelik soruşturma dosyasında kararı bulunan 54 hakim ve savcı Temmuz 2015’te, savunmaları dahi alınmadan görevden uzaklaştırıldı. Söz konusu hakim ve savcıların hakkını savunmak için kurulan 49’lar Platformu, önceki gün 54 hakim ve savcı hakkındaki iddianameye ilişkin çok önemli paylaşımlarda bulundu. Buna göre iddianamede savcı, 54 yargı mensubunun hiç bir somut delil olmaksızın, HTS kayıtlarını dikkate alarak ve üçüncü kişiler üzerinden ‘örgüt mensubu’ olarak göstererek, ‘darbeye teşebbüs ve casusluk’ gibi ağır suçlardan cezalandırılmasını istiyor. 49’lar Platformu’nun Twitter hesabından yapılan paylaşımlar, savcı ve hakimlere nasıl kumpas kurulduğunu gözler önüne seriyor. İşte o paylaşımlardan bazıları:
İddianame paçavra
“Bugün sizlere 54 yargı mensubu hakkındaki iddianameyi tamamen paçavraya çevirip çöpe atacak paylaşımlarda bulunacağız. 54 yargı mensubu hakkında örgüt, casusluk, darbeye teşebbüs vs. gibi ağır suçlamalarla ilgili sunulabilen tek delil HTS kayıtlarıdır. Hakim/savcılara ait HTS kayıtlarından bir delile ulaşılamayınca, kayıtlarda yer alan ikinci kişilere ait HTS kayıtları istenmiştir. Haklarında soruşturma veya yargı kararı olmayan ikinci kişilere ait kayıtlar üzerinden de üçüncü kişilerle dolaylı bağlantı kurulmaya çalışılmıştır. Yargı mensupları, mesleki ve sosyal ilişkileri kapsamında görüştükleri meslektaşları üzerinden üçüncü kişilerle irtibatlı gösterilmiştir.”
Somut hiç bir delil yok
“Bunlardan birisi de, hakkında herhangi bir soruşturma veya yargı kararı olmadığı halde kurye olarak gösterilen savcı A.T.A.’dır. Suçlanan 13 yargı mensubunun savcı A.T.A. ile arama/mesaj kaydı olduğu, savcı beyin ise S.Y. isimli şahısla kaydı olduğu ileri sürülmüştür. İddianamede S.Y. isimli şahsın açık kaynaklara göre bir özel TV’nin yönetim kurulu üyesi olduğu bilgisine yer verilmiştir. Bu şekilde A.T.A.’nın görüştüğü üçüncü kişi konumundaki S.Y. üzerinden hakim/savcılara örgüt suçlaması yapılmıştır. Başka hiçbir delil yoktur.”
2 yılda 1 kez görüşmüş
“Savcı A.T.A’ya ait 8 yıllık toplam 88.374 adet kayıttan S.Y. isimli kişiyle yaptığı sadece 1 arama kaydı delil olarak gösterilmektedir. 13 hakim/savcının hiçbirisi S.Y.’yi tanımamaktadır ve A.T.A’nın S.Y. isimli şahısla yaptığı görüşmeden sorumlu tutulmaları mümkün değildir. Savcı A.T.A.’ya ait HTS kayıtları 54 yargı mensubuna yönelik cadı avını, ayırımcılığı, hukuksuzluğu ve pervasızlığı açıkça ispatlamaktadır.”
Suçlayanlar, o savcıyla daha fazla irtibatlı
“Görülüyor ki; suçlayanlar, suçladıkları konu ve kanıtlamaya çalıştıkları irtibat noktasında suçlananlardan daha fazla irtibat halindeler. Aynı HTS kayıtlarına dayanarak kimi yargı mensupları örgüt üyeliği ile suçlanırken daha fazla kaydı olanlar ise terfi ettirilmiştir. 54 meslektaş hakkında hazırlanan iddianamenin ciddiye alınacak yönü yoktur; şimdiden yargı tarihinin en absürt belgesi olmayı hak etmiştir.”
O savcıyla HSYK üyelerinin de kaydı var
“En ilginci ise bu görüşme kayıtlarından dolayı 49 yargı mensubunu açığa alan, 54’ü hakkında yargı yolunu açan HSYK üyelerin arama kaydıdır. Evet yanlış okumadınız, 13 meslektaşımızın A.T.A. ile görüşme kaydını suç kabul eden HSYK üyelerinin de A.T.A ile kayıtları mevcuttur. Bu kapsamda savcı A.T.A.’nın HSYK üyeleri M.Y. ile 3, R.K. ile 13, M.D. ile 35, T.A. ile 20 ve Ö.T ile 13 adet arama/mesaj kaydı bulunmaktadır.”
Göz göre göre çifte standart
“Bu soruşturmada ‘aynı HTS’den kimine terfi, kimine ihraç’ biçiminde özetlenebilecek korkunç bir hukuk cinayeti ve ayrımcılık söz konusudur. A.T.A. ile yaptıkları mesleki ve sosyal görüşmeler nedeniyle 13 meslektaşımız ihraç ve müebbet içeren cezalarla karşı karşıya bırakılırken, A.T.A. ile çok daha fazla görüşmesi olan pek çok hakim/savcının bu dönemde terfi ettirildiği görülmektedir. Tahliye kararı verdiği için tutuklanan Mustafa Başer’in A.T.A. ile yaptığı 20 görüşmesi örgüt üyeliğine delil sayılmışken; onun yerine 32. Asliye Ceza’ya atanıp tahliye kararını ‘yok hükmünde’ sayan hakim E.Ş.’nin savcı A.T.A. ile 774 arama kaydı bulunmaktadır.”