4 ayda 40’ın üzerinde füze atıldı. AKP’lilerin düştü diyerek perdelediği bu füze saldırılarında 17 kişi hayatını kaybetti. Peki ama IŞİD neden sürekli Kilis’i vuruyor?
İşte Nokta Dergisi’nden konuya ilişkin analiz;
Havuz medyası ve merkez medya “Kilis’e roket düştü” şeklinde duyursa da IŞİDdüzenli olarak Kilis’i vurmaya başladı. Kilis’e sadece 2016 yılı içerisinde yani yaklaşık 4 ayda 40’ın üzerinde füze atıldı IŞİD bölgelerinden.
Kilis’e peş peşe atılan Katyuşa füzeleri ve roketlerden sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, beraberinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la birlikte bir ziyaret gerçekleştirdi.
İşte bu ziyaretin ardından IŞİD’in Kilis’e füze ve roket atışı daha da arttı. Son 2 füze saldırısında 5 kişi hayatını kaybederken, onlarca kişi yaralandı, binalar hasar gördü. IŞİD son olarak da Başika Bölgesi’ndeki Türk üssüne saldırdı.
HUZURLU VE SAKİN ŞEHİR TRAVMA YAŞIYOR
Suriye’deki içsavaşın ardından huzurlu ve sakin kent Kilis, mülteci akınına uğradı. Mülteci akınını son dönemde IŞİD’in Katyuşa füzeleri ve roketlerinin akını takip etti. Hal böyle olunca da Kilis halkında tam anlamıyla bir bıkkınlık, korku ve endişe başladı. İnsanlar kendi evlerinde bile saklanarak, bodruma veya sığınağa girerek yaşamaya çalışıyor. Bu da haliyle sokağa çıkmaları kısıtlanan çocuklarda daha çok travmalara yol açıyor.
Kilis’te IŞİD füzelerinin hedefi sivil halkla birlikte okullar ve hastaneler oluyor. Bu sebeple birçok aile çocuğunu okula göndermeye çekinirken, sınıra yakın hastanelerde düzenli ve güvenli biçimde sağlık hizmeti verilmesinde ciddi sorunlar yaşanıyor.
HEM IŞİD, HEM PYD, HEM DE MUHALİFLERLE KOMŞU
Kilis, konumu itibariyle IŞİD için en kritik geçiş noktalarının başında gelirken, aynı zamanda muhalifler için de hayati bir nokta olarak görülüyor. Kilis’in batı bölgelerinin güney tarafı Afrin ile komşu olması sebebiyle PYD’ye bakıyor. Öncüpınar sınır kapısının bulunduğu bölge muhaliflerin Türkiye ile son sınır irtibatı. Elbeyli ve Kilis’in doğu kısmı ise IŞİD kontrolündeki alanlarla komşu. Bu nedenle Kilis, Suriye iç savaşında karşı karşıya gelen üç ayrı gruba da sınırı olan tek şehir olarak öne çıkıyor ve kritik bir konuma geliyor.
Kilis’in PYD ile olan sınırı daha güvenli görünse de, Azez bölgesi ise muhaliflerin giderek kan kaybettikleri bir alan olarak gözüküyor. Muhaliflerin Türkiye ile irtibatının yani can suyunun burası olması da bölgedeki riski yükseltiyor. PYD ve muhaliflerin yanında en riskli bölge IŞİD ile olan sınır irtibatı. IŞİD’in Kilis üzerinden kaçakçılık, lojistik ve eleman temini sağladığı biliniyor. Haliyle IŞİD bu bölgede kendisinin rahatsız edilmesinden hoşlanmıyor.
NEDENLERİYLE İLGİLİ ÜÇ FARKLI SENARYO
IŞİD’in düzenli şekilde Kilis’i hedef almasınının nedenlerine gelince… GÜSAM’dan güvenlik analisti Yusuf Ali Çetinkaya’ya göre, IŞİD’in Kilis’i hedef almasının birden fazla nedeni var.
IŞİD’in Kilis’e yönelik saldırılarında kullandığı Katyuşa Füzelerinin, bu saldırıların rasgele olmadığını gösteren ve “füze düştü” şeklinde basite indirgenemeyecek kadar ciddi bir durum olduğunu vurgulayan Çetinkaya şu tespitleri yapıyor;
“IŞİD’in saldırılarında olası maksatlı seçimlerin başında; TSK’nın son süreçte IŞİD’e yönelik karadan düzenlediği topçu birliklerinin atışlarına karşı misilleme; IŞİD’in lojistik, eleman, kaçakçılık hattını güvende tutabilmek için gözdağı olarak saldırılar gerçekleştirmesi ve IŞİD üzerinden false-flag bir operasyon yaparak TSK’nın Suriye’ye girmesinin sağlanması hususları öne çıkan sebepler.”
IŞİD, KİLİS’İ TALİMGAH MI YAPTI?
IŞİD’in belli aralıklarla yaptığı saldırılarla bir çeşit talim, Kilis’i de talimgah olarak kullandığına dikkat çeken Yusuf Ali Çetinkaya, “IŞİD’in Türkiye’ye yönelik mevcut denge pozisyonunu ve göreceli saldırılarını bir üst aşamaya çıkarması veya daha yoğun şekilde saldırılara geçmesi durumunda olağan ve doğal hedeflerin başında Kilis gelecektir” uyarısı yapıyor.
Çözüm sürecinde PKK’nın örgütlendiği, silah yığınağı yaptığı, şehirlerde çok boyutlu bir savaş hazırlığı başlattığı uyarılarının iktidar tarafından bilinen sebeplerle dikkate alınmadığı bilinen bir gerçek. Bu gerçek, Çözüm Masası devrildikten sonra bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere pekçok hükümet yetkilisi tarafından da itiraf edildi. Çözüm sürecinde PKK’nın silahlanmasına yönelik uyarılarılarına rağmen yapılan hatanın bugün IŞİDkonusunda da yapıldığı ifade ediliyor.
GÜSAM’dan Çetinkaya şu tespiti yapıyor: “Kilis, savaşın kıyısında bir şehir olmaktan, savaşın ortasına sürüklenen bir konuma doğru evrilmekte ancak bu kriz sistematik şekilde görülmemekte veya gösterilmemektedir.”
NEDEN ‘NANKÖRLÜK’ YAPIYOR?
Peki bir dönem AKP iktidarınca “Öfkeli Gençler” olarak görülen, Türkiye’yi hedef almaya başlayınca da “nankörlük yapmak”la suçlanan IŞİD’in saldırılarla başka hangi amaçlar güdüyor olabilir? Güvenlik uzmanları bunu birkaç başlıkta açıklıyorlar;
– 19 Mart Taksim’deki canlı bomba saldırısıyla IŞİD, radikaller için Türkiye’ye transit ülke pozisyonunu devam ettirilmesine yönelik mesaj verirken, bir yandan da bu eylemler üzerinden iktidara politik baskı kurmaya çalışıyor.
– IŞİD, Musul Konsolosluk çalışanlarını kaçırıp, Türkiye ile pazarlık masasına oturduktan sonra, eylemler üzerinden Hükümet’e geri adım attırabildiğini ve taleplerini yerine getirtebildiğini düşünmeye başladı.
– IŞİD Türkiye üzerinden transit hareket kabiliyetini canlı tutmak isterken,Türkiye’nin asgari düzeyde engel teşkil etmesi için şiddeti açıkça bir baskı aracı olarak kullanıyor.
UÇAK DÜŞÜRMENİN BEDELİ Mİ?
IŞİD son dönemde Kilis’i düzenli olarak füze ve roket atışı altında tutarken, diğer yandan da Başika Bölgesi’nde askerlerimize saldırmaktan da geri durmuyor. IŞİDmevzilerinin neredeyse gözle görülecek kadar sınırımıza yakın olması dikkate alındığında top atışlarıyla IŞİD’in bölgeden temizlenmesi ve sınırımızdan uzaklaştırılması hem güvenlik uzmanları hem de askeri yetkililerce pek de mümkün olarak görülmüyor.
Geçtiğimiz hafta Türkiye sınırındaki IŞİD mevzileri koalisyon uçaklarınca vurulmuştu. IŞİD hedeflerinin, Türk savaş uçakları tarafından neden vurularak yok edilmediği sorusunun cevabının da Türkiye’nin düşürdüğü Rus savaş uçağında yattığı ifade ediliyor. Rus uçağı düşürülene kadar birkaç kez IŞİD hedefleri Türk savaş jetleri tarafından vurulmuştu.
Ancak, Suriye uçağı düşürüldüğü 24 Kasım 2015’ten bu yana yani yaklaşık 5 aydır, Türk savaş uçakları Suriye sınırını geçmek bir yana sınır hattına bile yaklaşamaz hale geldiğini ifade eden uzmanlar, bunun nedeninin de Rusya’nın misilleme yaparak Türk uçağını vurması endişesi olduğunu ifade ediyorlar.
Kaynak: Nokta Dergisi