Cemaat tepemin tasını attırmasın 1 polis 1 hakimle onları terör örgütü ilan ettiririm!

 

Bu sözleri hatırladınız mı?

 

Bir zamanlar kol kola gezerken, siyasi tabanını ve açlıklarını beslediklerini düşündükleri ”hizmet” insanlarına savrulan bir tehdit. İddialara göre ise de tehdidin sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

 

Hukukun üstünlüğü mü yoksa üstünlerin hukuku mu diye meydanları inleten birisinin kullandığı üslup budur. Bu bir itiraftır, yetkim olmadığı halde hukuka müdahale eder istediğimi içeri attırır istediğimi mahkum ettiririm’in bir başka ifade biçimidir.

 

Peki birer birer hapse atılan, haklarında 1 tane bile delil olmadığı halde cezaevlerinde özgürlükleri elinden alınmış şekilde hapis tutulan bu insanlar,

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ne yaptı?

 

Tepesinin tasını mı attırdı?

 

Tavuğuna kışt mı dedi?

 

Hocaefendi gelsin diye dört gözle bekleyen, O’na olan aşkını statlarda ne olur dön artık diye ifade eden. Hocaefendi’nin bir isteği arzusu var mı diye her gün soran insan ne oldu da masum bunca insanın özgürlüklerini elinden aldı?Anneleri çocuklarından, Babaları eşlerinden ayırdı?

 

Baştan söyleyelim, bu insanların hiç birisi bir şey yapmadı. İçlerinden bir tanesi bile Cumhurbaşkanı’na hakaret etmedi, bırakın kötü söz söylemeyi, Allah hidayet versin diye dua bile edenler vardır hala daha içlerinde. Hocaefendi bile affetmeye hazır olur derken O’nu seven milyonlarca insan hiç affetmeye hazırlandıklarına kötü söz söylerler mi? Ve onca zulme ve haksızlığa uğramalarına rağmen.

 

Bunun bir nefret operasyonu olduğunu en başından beri söylüyoruz. 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında, operasyonu yapan polislerin ve emri veren hakimlerin cemaatten kişiler olduğu paranoyasına tutulanlar, operasyonu engelledikten sonra hukuksuzluklara imza atmaya başladılar. Koskoca polis teşkilatını yerle bir ettiler, terör uzmanlarının bazılarını güvenlik görevlisi yapıp, bazılarını da Silivri’ye ceza evine gönderdiler. Bazı polisleri ise adreslerini Pkk’ya vererek çatışma bölgesine sürdüler, şehit olduklarında da cenazelerine gelip utanmadan ağladılar.

 

Operasyonların başladığı andan bu zamana kadar toplam 2 bin 261 kişi göz altına alındı.

 

501 kişi tutuklandı.

 

623 kişi hakkında denetimli serbestlik verildi.

 

1.137 kişi serbest bırakıldı.

 

Gözaltına alınanların hakkındaki genel suçlama terör örgütüne üyelik ve terörist yetiştirme!. Valilere operasyon izni vermeyenler bütün derdini seccadeleri üzerinde Rab’lerine anlatanları terörist diye suçlayarak tutuklatmak istiyor. Yıllar sonra para ve pul uğruna terk edecekleri Rabia için değil, Allahın hizmeti ve Nam-ı Celil için ağlayanlara zulmederek onları pes ettirmeye çalışıyor.

 

Başkaları için kendinden geçenleri, başka çocuklara zarar gelmesin diye kendi çocuklarını paratoner yapanları, Boğaziçi’ni, ODTÜ’yü bitirip, haritada bilinmeyen ülkelere hizmet için gidenleri korkutmaya çalışıyorlar.

 

Korkmadıklarını gördükçe de korkuyorlar.

 

Vicdanları her ne kadar beş para etmese de kıyıda köşede kalmış olan kırıntının kendilerini sürekli rahatsız etmesinden çekiniyorlar. İftiralarla, kumpaslarla, terfi almak uğruna hainlik yaptıkları insanların bir gün kendilerinden hukuk dairesi içerisinde intikam alacaklarından korkuyorlar.

 

Gülerek ceza evine girenler çıktıklarında birilerini ağlatacaklarından korkuyorlar.

 

Aslında onlar içeride daha güvendeler, daha çok ibadet ve daha çok ilim, irfanla hem hal oluyorlar. Mesela bir dizi filmden tutuklanan Hidayet Karaca, sürekli hatim yapıyorum, sürekli tesbih ediyorum ve bol bol tevekkül ediyorum diyerek o büyük güne hazırlandığını vurgulamıştı.

 

Aslında siz onları tutuklayarak, her şehri, her ceza evini birer Medrese-i Yusufiye haline getiriyorsunuz.

 

Tutuklanan polislerden birisi ”Son operasyonu yapmak için çıkacağız”demişti ceza evine girerken.

 

Medrese-i Yusufiye’den mezun oldukları gün son operasyonu yapmak üzere çıktıkları gündür.

 

Hukuk geri gelecek ve o sanık sandalyelerine oturanlar zamanın hukuksuzlularının hesabını teker teker verecekler.

 

İnsanoğlu değil mi yaptıklarının hesabını vermeden öleceklerini sanan ve Allah değil midir bunun böyle olmadığını hatırlatan?

 

”Yumhil ve la yuhmil” Allah imhal eder ama ihmal etmez!

 

Özel Haber / İdeal Haber