Gezi Parkı’nda birkaç ağacın kesilmesine karşı çıkılmasıyla başlayan olayların birbiriyle pek alakası yoktur.
**
Gezi Olayları’na karşı değildim.
Gezici de olmadım.
Çünkü…
Hayatım boyunca sokakta hak aramayı bir yol olarak görmedim.
**
Başında olduğum BUGÜN TV, Gezi’yi ilk dakikadan sonuna kadar 7/24 veren üç kanaldan biriydi.
Kimse bilmez, iktidarın hışmına uğradık.
Başbakan, İstanbul’da topladığı kurmaylarına “Bir daha bu kanala kimse çıkmayacak” diye talimat vermişti.
Oysa derdimiz şuydu: Milyonlar sokağa dökülüp polisle karşı karşıya gelmesin. Sağduyu hakim olsun.
AKP’nin tepelerinden biri arayıp “Ne yaptığınızın farkında mısın” diye sorunca şunu demiştim:
“Taksim’de 20 bin kişi toplanmış, elbette canlı vereceğim, Çemişkezek’teki yaralamalı trafik kazasını verecek halim yok.”
“Sen bilirsin” deyip kapatmıştı.
Yayını hiç kesmedik, penguen belgeseli vermedik.
Kan dökülmesin, vandallık olmasın diye çabalayıp durdum.
Gene olsa gene aynısını yaparım.
**
Şimdi Ankara’da, “Cerattepe direnişi, Gezi olur mu” kaygısı var.
Endişelenmesinler oradan “Gezi” çıkmaz.
Çünkü:
-Artvinliden başkası yok, Gezi olayları 77 vilayete yayılmıştı.
-Gezi’de, olayları vermeyen haber kanallarını protesto edenler bugün Survivor’la yatıp izdivaç programlarıyla kalkıyor.
-Şahenk’in restoranlarını, Ciner’in televizyonunu yuhalayanlar, plazalarında kıllarını bile kıpırdatmıyor şimdi.
-Gezi’de terör örgütleri Taksim’in dört yanını tutmuştu, vandallık diz boyuydu. Artvin’e henüz uyanmadılar.
-Başbakan Artvin için “yargı sürecini bekleyeceğiz” dedi. Gezi’nin iktidarı, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen ortalığı dağıttı.
-Gezi’de üç maymunu oynayan medyaya rağmen ayağa kalkan kitleler vardı. Artvin olayında medyanın durumu farksız, bu defa kitleler de bitik.
**
Artvin’den “Gezi” çıkmaz.
Fakat Artvinli, iş makinalarına pabuç bırakmaz.
Göreceksiniz.
