Artvin Cerattepe’de bir şeyler oluyor.
Kent ayakta.
Esnaf kepenk kapatarak protestolara destek vermiş.
Sadece yerel polis değil, tam altı ilden çevik kuvvet toplanmış.
Erzurum’dan bir askeri birlik bölgeye konuşlanmış.
Devlet hastanesi uyarılmış, sağlıkçıların sayısı artırılmış.
Geçişi engellemek için yola bırakılan araçlar çekicilerle çekiliyor.
Kamyonlar vinçle kaldırılıyor.
**
Zannedersiniz, kentte bir terör faaliyeti var.
Ya da…
Teröristler barikat kurmuş, hendek kazmış.
**
Sadece şu:
Binlerce vatandaş, bölgede maden işletmesi istemiyor.
Çeyrek asırlık hukuki bir mücadele bu.
Cerattepe, doğası itibariyle dünya literatürüne girmiş bir bölge.
Yüzlerce vatandaş davalar açmış, TEMA Vakfı müdahil olmuş, vs.
Şimdi özel şirket, arkasına devletin güvenlik gücünü almış, vatandaşı dağıtıyor.
Polis masum insanları copluyor.
Halk, günlerdir biber gazlı ve tazyikli suyla püskürtülmeye çalışılıyor.
Gazdan, evlerine bile giremiyorlar.
**
Ortalama zekaya sahip herkes bilir ki…
Ankara’nın talimatı olmadan bunlar olmaz, olamaz.
Zaten CHP milletvekilinin iddiası da o.
“Bütün bakanları ikna ettik, İçişleri Bakanı’na anlatamadık. Polise, vurun geçin demiş.”
**
Şirket tanıdık: Cengiz İnşaat.
Son haftalarda İstanbul’daki elektrik kesintilerinin de baş müsebbibi.
CLK BEDAŞ, (Cengiz-Limak-Kolin ortaklığı).
İhaleyi alırken vadettikleri altyapı sözünü yerine getirmedikleri için, koca şehirde gün aşırı elektrik kesiliyor, hem de kış ortasında 10-12 saat sürelerle.
**
Demem o ki.
Ortada terör yok, güvenlik sorunu yok, barikat-hendek yok, silahlar patlamıyor, sokağa çıkma yasağı yok, mülteciler yok, öğretmenlere idari izin yok…
Sıradan bir konu ama…
Devletle halk karşı karşıya gelmiş.
Halk, yaşam hakkını savunuyor.
Devlet de ihya ettiği aile şirketini.
**
İlgiyle izliyorum.
Sloganı şu olan halktan korkulur:
“Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez.”