Fuat Avni yeniden piyasada.

Sosyal medya fenomeni, namı dünyaya yayılmış gizemli Fuat Avni, yeni iddialarla yeniden karşımızda.

Bu akşam paylaştığı bilgiler aslında Ankara çevrelerinde konuşulan ve bilinen bir durumun ilanıydı.

Evet Davutoğlu- Erdoğan kavgası yeni değil.

Her ne kadar, her ekrana çıktıklarında tam bir uyum içerisindeyiz deselerde, işin öyle olmadığını bilenler biliyor.

Öncelikle bu rahatsızlık yeni değil.

Davutoğlu genel başkan seçildikten sonra, AKP içerindeki hemen hemen her değişime ve olaya direk müdahale eden Erdoğan’ın bu tavrından oldukça rahatsız olduğunu yakın çevresine söylüyordu.

Özellikel ilk genel başkan olduğunda, şeffaflık yasasını veto eden ve zamanı değil diyen, milletvekili aday listelerinin hazırlanmasında tüm yetki ve söz hakkını kendisinde bulan ve Davutoğlu’na sadece Konya’yı veren Erdoğan’ın bu hali, Davutoğlu ve ekibinde uzun süredir bir rahatsızlığa sebebiyet veriyordu.

Davutoğlu bu rahatsızlığını belli etmemeye çalışıyor ve bu konuda adım atmak için uygun zamanı bekliyordu ve hala bekliyor.

Zira erken atılacak bir adımın kendisinin sonu olacağını gayet iyi biliyor.

İşte bu nedenle Davutoğlu, Saray’da yapılan bakanlar kurulu toplantısında kameralar karşısına küçük Emrah modunda çıksada , asla Erdoğan ile bir sorun yaşadıklarını söylemiyor ve “aramıza kimse giremez” diyordu.

7 Haziran seçimlerinde, anayasaya aykırı olmasına ve tepkilere rağmen sahalara Erdoğan’ın inmesi Davutoğlu’nun bu rahatsızlığının daha da artmasına neden oldu. Tüm havuz Davutoğlu mitingte konuşurken yayını kesip, başka bir şehirde aynı saatlerde miting, pardon açılış yapan Erdoğan’ı yayınlamaya başlıyor ve hep Davutoğlu ikinci plana atılıyordu.

7 haziran seçimlerinde AKP’nin ciddi oy kaybına uğraması, Davutoğlu ekibinde hezimetin sorumlusunun Erdoğan olduğu tezine götürdü. Erdoğan’ın meydanlarda icraatlerin yerine başkanlık sistemini dayatması, halkta ters tepmiş, meydanlarda tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanının bir partiye oy istemesi halk tarafından cezalandırılmıştı.

7 haziran seçimlerinden sonra, sinirlenen ve hezimete uğrayan Erdoğan’ın çözüm sürecini bitirmesi, Davutoğlu ekibindeki rahatsızlığı daha da arttırdı.

Zira çözüm sürecinin devamını ve bir koalisyon kurulmasını istiyordu Davutoğlu ve ekibi. Ama günün şartları ve Erdoğan’ın sert tavrı, tabanın Erdoğan’a olan sadakati, Davutoğlu’nun bu konularda geri durmasına ve Erdoğan’ın dediklerini yapmasına neden oldu.

1 kasım seçimlerine giderken özellikle Erdoğan uyarıldı ve meydanlara çıkmaması sağlandı. Zira bunun halk tarafından bir kere daha tepkiyle karşılanacağı uyarısı yapıldı. İşte meydanlarda tek başına dolaşan ve başkanlık sistemini değilde, icraatlerini anlatan Davutoğlu, 1 kasımda AKP’nin zaferini kendi zaferi olarak gördü.

Davutoğlu ekibi 1 kasımdan sonra daha da kendine güvenmeye başladı.

Perde önünde Erdoğan seçimi kazandı havası olsada, perde arkasında bu seçim zaferinin Erdoğan’ın geride durması ve Davutoğlu’nun sayesinde kazanıldığı konuşuluyordu.

1 kasım seçimlerinden sonra yeniden tek başına hükümet kuran Davutoğlu ile Erdoğan bir kere daha karşı karşıya geldiler.

Bakanlar kurulu listesinin hazırlanmasında tek yetki bende diye itiraz eden Davutoğlu, itirazlarına rağmen, Erdoğan’ın ekibinden oluşan bir bakanlar kurulu listesini kabul etmek zorunda kaldı. Özellikle Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın enerji Bakanı olması ve Babacan’ın ekonominin başından alınması, Davutoğlu’nun itirazlarına rağmen yapıldı.

Bu olaylar ve çözüm sürecini Erdoğan’ın başkanlık adına bir koz olarak kullanıyor olması, doğuda yaşananların sorumlusu olarak Davutoğlu hükümetinin görülmesi, Erdoğan’ın olayları başlatıp arkasını toplama işinin Davutoğlu ve hükümete kalması, Erdoğan-Davutoğlu geriliminin daha da artmasına sebep oldu.

İşte tüm bu yaşananlar sonucunda oluşan Davutoğlu- Erdoğan savaşı, şimdilik perde arkasında cereyan ediyor. Ama bunun uzun süreceğini zannetmiyorum.

Bu gün Fuat Avni bu kavganın sadece ilanını ve detaylarını yazdı.

Kavga eskiden beri var ama daha aleni yapılmıyor.

Ve bu aleni yapılmaya başlanınca, hem havuzda, hem de AKP’de çok ahlaksız ve ilkesiz bir savaşın olacağını biliyorum.

 

Fuat BARAN