Ve tarih Taraf’ı bir kez daha haklı çıkardı. Taraf’ın 28 Eylül 2013’de yayımladığı Onu Air İran’a satıldı haberi bugün doğrulandı. İran devleti Onur Air’in İran’a ait olduğunu ileri sürüp hava yolu şirketini almak içi dava açtı. 

Hürriyet’in haberine göre Reza Zarrab’ın ortağı olarak bilinen ve İran devletini 2.8 milyar dolar dolandırmak suçlamasıyla idam cezasıyla yargılanan İranlı işadamı Babek Zencani’nin yurtdışındaki malvarlığına el koyan İran, 2013’de 250 milyon dolara Onur Air’i alan İranlı Mehdi Şems ile Türk vatandaşı Kudret Tuncel’in aslında Babek Zencani’nin yedieminleri olduğunu savunarak, havayolu şirketinin tamamının Şems’e dolayısıyla devlete ait olduğu iddiasiyla Türkiye’de bir dizi dava açtı.
Mahkeme, dava sonuçlanana kadar Onur Air’in hisse devri için Kudret Tuncel dışında diğer ortağın izninin gerekli olduğu yönünde tedbir koydu. Böylelikle hisse satışı Şems´in iznine bağlandı. İran devleti de tarihinde ilk kez Türkiye’de özel bir şirkete karşı dava açmış oldu. Dava dilekçesinde, 9 Ocak 2015 tarihinde imzalanan bir sözleşmeyle Kudret Tuncel’in, kağıt üzerinde kendisine, ancak gerçekte Babek Zencani’ye ait olan on milyonlarca dolar bedelindeki hisselerin tamamını bedelsiz olarak şu andaki sahibi Cankut Bagana’ya devrettiği de iddia ediliyor.

2013’TE BAGANA SATMIŞTI

Onur Air’in 2013 yılı Mayıs ayında o dönemde sahibi olan Cankut Bagana tarafından 250 milyon dolara Türk asıllı Kudret Tuncel ile Dubai’de yaşayan İran asıllı İngiliz iş adamı Mehdi Şems’e satıldığı açıklanmıştı. O dönemde, İranlı işadamı Babek Zencani’ye ait Qeshm Airlines’ın gerçek alıcı olduğu iddia edilmiş ancak bu iddia her iki taraftan da yalanlanmıştı. Ancak İran Petrol Bakanlığı yaklaşık iki buçuk ay önce İstanbul’da açtığı davalarda, Türk Ticaret Kanunu gereği hisse çoğunluğunun bir Türk vatandaşında bulunması gerektiği için Mehdi Şems ile Kudret Tuncel arasında 29 Haziran 2012’de bir yedieminlik sözleşmesi imzalandığı, imzalanan bu sözleşmeyle Tuncel’in Şems’in yediemini olduğu iddia edildi.

BİRBİRLERİNİN YEDİEMİNLERİ

Dava dilekçesinde 2013’te Onur Air’in yüzde 92.8 hissesine sahip olan Ten Tour’un yüzde 49’unun Babek Zencani’nin yediemini olan Mehdi Şems’e, yüzde 51’inin de Mehdi Şemsi’in yediemini olan Kudret Tuncel’e satıldığı belirtiliyor. İddiaya göre Mehdi Şems, imzalanan yedieminlik sözleşmesi ile Onur Air hisselerinden Ten Tour’a ait yüzde 92.8 hisse dışında kalan yüzde 7.2 hisseyi de satın alacağını bildirdi. Yani Mehdi Şems o dönemde hem Onur Air’in, hem de Onur Air’in yüzde 92.8 hissesini elinde bulunduran Ten Tour’un yüzde 100 hisselerini aldı ve yeni Türk Ticaret Kanunu doğrultusunda Ten Tour’un yüzde 51’ini, Onur Air’in de yüzde 3.67’sini yediemini olan Kudret Tuncel’e devretti.

Mehdi Şems ve Kudret Tuncel, 23 Şubat 2014’te İran Petrol Bakanlığı’nın gözetiminde, Tahran 518. Noteri huzurunda imzaladıkları bir vekaletnameyle Onur Air ve Ten Tour’a ait şirket hisselerinin yüzde 100’ünü ve tüm yasal haklarını bedelsiz olarak cezaevindeki Babek Zencani’ye devrettiler. Babek Zencani ise İran devletine olan borçlarının bir bölümüne karşılık Onur Air’deki hissedarlığından gelen tüm haklarını İran Petrol Bakanlığı’na devretti. Onur Air’in satın alınmasında İran devletinin parasından harcandığını düşünen Petrol Bakanlığı, havayolu şirketinin tamamının İran devletine ait olduğu iddiasıyla iki buçuk ay önce Türkiye’de bir dizi dava açtı.

Bagana hisseleri bedelsiz aldı

İran Petrol Bakanlığı tarafından İstanbul’da açılan davalardan birinde, 9 Ocak 2015 tarihinde imzalanan bir sözleşmeyle Kudret Tuncel’in, kağıt üzerinde kendisine, ancak gerçekte Babek Zencani’ye ait olan on milyonlarca dolar bedelindeki hisselerin tamamını bedelsiz olarak Cankut Bagana’ya devrettiği öne sürüldü. Yasal olarak bu hisse devrini yapabilmesi için Mehdi Şems’ten izin alması gerektiğine dikkat çekilen dava dilekçesinde, Cankut Bagana’nın, şirketten alacağı olduğunu öne sürerek Kudret Tuncel’in hisselerini “Bila Bedel” (Bedelsiz) olarak satın aldığı iddia ediliyor. Dava dilekçesinde, Kudret Tuncel’in bu satış işlemini diğer ortak Mehdi Şems’in izni olmadan yaptığı belirtilerek, “Bu nedenle taraflar arasında imzalanmış sözleşmeler hükümsüzdür” denildi.

Onur’un hisse satışına tedbir

Dava dilekçesinde, Onur Air’in 24 Nisan 2015 tarihli genel kurul toplantısında, şirket sözleşmesinin 6. maddesinde yer alan “hissedarlardan hiçbiri yönetim kurulunun ve diğer ortakların iznini almadan, hissesini hissedarların dışında kimseye satamaz” ifadesinin yönetim kurulu başkanı Hamit Cankut Bagana tarafından Mehdi Şems’in yokluğunda değiştirdiğini belirtilerek, “Onur Air’in diğer hissedarı olan Hamit Cankut Bagana, Mehdi Şems’den izin almaksızın hem Onur Air’deki hem de Onur Air’in hissedarı olan Ten Tour’daki bütün hisselerini satmayı planlamaktadır” denildi. İstanbul’da görülen davanın Eylül ayında görülen duruşmasında, mahkeme, Onur Air’in 24 Nisan 2015 tarihli genel kurulunda, şirket sözleşmesinin 6. maddesinde değişiklik yapılması yönünde alınan kararların yürütülmesinin durdurulmasına yönelik tedbir kararı aldı. Bu da Onur Air’in, Mehdi Şems’in rızası olmadan hisse devri ya da satışı yapamayacağı anlamına geliyor.

Onur Air’incevabı

İddialarla ilgili olarak görüşünü almak üzere aradığımız Onur Air yetkilileri şu yanıtı verdi: “Onur Air olarak; dava aşamasında bulunan bir konu ile ilgili tek yanlı anlatımların kamuoyunu yanıltacağını, soru-cevap ortamı yaratılmasının uygun olmayacağını düşünüyoruz.”

İran’da Şems de yargılanıyor

İran devletini 2 milyar 800 milyon dolar dolandırmak suçlamasıyla Tahran’daki Devrim Mahkemesi’nde yargılanan İranlı işadamı Babek Zencani’nin yargılandığı davanın Ekim ayının başındaki ilk duruşmasında, savcı, Zencani’nin “İran dışındaki ülkelerdeki tüm mallarına, hatta Zencani’nin sahte bir şekilde başka kişilere devredilen mallarına bile İran İslam Cumhuriyeti’nin çıkarları doğrultusunda el konulmasını talep ediyorum” demişti. Duruşmada Zencani ve beraberinde yargılanan iki eski ortağı H.F.H. ve M.SH hakkındaki iddianameyi okuyan Savcı vekili, aynı zamanda İngiliz vatandaşlığı olan İranlı işadamı M.SH’nin Türkiye’de Onur Air Havayolu şirketinin hisselerini satın almak için İran’ın petrol parasından 235 milyon dolar harcadığını söylemişti. İddianamede isminin baş harfleri M.SH olarak geçen kişinin Mehdi Şems (Shams) olduğu belirtiliyor.

TARAF NE YAZMIŞTI?

İşte Taraf’ın 2013 yılında yazdığı o haber:

Sermayesi ardı ardına kurduğu firmalar ve sükse yaratan şirket alımlarıyla Türk ekonomisinde giderek daha etkin olmaya başlarken bazı örnekler uluslararası alanda Türkiye’yi zora sokacak nitelikler taşıyor. Özellikle İran’daki birçok kurum ve işadamının Birleşmiş Milletler, ABD ve de Avrupa Birliği tarafından ambargolu olması tehlikenin boyutunu büyütüyor. Bunun son aracısı ise Türkiye’de ulaşım sektöründe üst üste yatırım yapan, 250 milyon dolara Onur Air’i alan ve 100 milyon dolara da Ulusoy-Varan’ın yüzde 50 ortağı hâline gelen İran asıllı Dubaili Mahdi Shams.

Mahdi Shams, Türkiye’de satın aldığı Onur Air’in uçaklarını; ABD ve Avrupa Birliği’nin, 17.5 milyar dolarlık karapara aklama suçlamasıyla hesaplarına el koyduğu ve yasaklı ilan ettiği İranlı Babak Zanjani’nin havayolu şirketi Qeshm Airlines’e verdi. Bu durum aynı zamanda, Türkiye kuruluşlu bir şirketin ambargonun delinmesine aracılık ettiği anlamına geldiği için, Türk devletini de şaibeli bir pozisyona sokuyor.

ABD ve AB’nin kara listeye aldığı İranlı işadamlarından Babak Zanjani’yle yakın çalışan Shams aynı zamanda, yüzde 50’sini satın aldığı Ulusoy-Varan Grubu’yla da Tacikistan’da otobüs terminali işletmeciliğinde işbirliği yapıyor.

ONUR’UN UÇAKLARI QESHM’DE

Türkiye’yi ABD ve AB’nin, İran’a uyguladığı ambargonun merkezindeki tartışmalara iten olayların başlangıcı, bu yıl mayıs ayında Onur Air’in 250 milyon dolara Dubaili Mahdi Shams’a satılmasıyla başladı. Şirketin yönetimine oturan Dubaili işadamı, filosunda TC kuyruk numarasıyla uçuş yapan 7 Airbus tipi uçağı İranlı Qeshm Airlines’a devretti. Uçaklar, Qeshm markasının altında uçuşa devam etti. Qeshm’in arkasındaki sermaye ise Türkiye’yi de yakından tanıyan ve eğitimini Türkiye’de alan İranlı işadamı Babak Zanjani’nin çıktı. Türkiye’de 2007’de Kont Kozmetik adı altında bir kozmetik şirketi de kuran Zanjani, aynı zamanda Kont Group markasıyla uluslararası piyasalarda havayolu, karayolu taşımacılığı, petrol ve bankacılık alanında hizmet veren milyar dolarlık bir imparatorluğu yönetiyor. Zanjani, İran’da hızla zenginleşirken, karapara aklamakla anılıyor.

İran’ı da karıştırdı

BABAK Zanjani, uluslararası ekonomide olduğu kadar İran’ın iç siyasetini derinden etkileyen bir isim. İran kaynaklı haberlere göre Zanjani, Eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Meclis Başkanı Ali Laricani arasındaki çekişmenin de önemli odak noktalarından. Zanjani’nin Laricani’ye siyaseten geri çekilmesi için rüşvet verdiği skandalı İran’ı sarsmıştı. Öte yandan Zanjani’nin adının geçtiği bir başka skandal da İran petrol Bakanlığı’na büyük borcu olan bir şirketiyle ilgili. Zanjani’nin politik ilişkilerini kullanarak borcunu ödemekten kaçtığı kaydediliyor.

İRAN’a yönelik yaptırımları delmekle suçlandığı için karalisteye alınan Zanjani’nin ticarete girdiği şirket ise İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) kayıtlı Kont Kozmetik. İTO kayıtlarına göre Zanjani, 2007’de kurulan Kont Kozmetik’in eski ortaklarından. Zanjani’nin Dubai merkezli Sorinet, Malezya merkezli First Islamic Investment Bank (FIIB) ve Tacikistan merkezli Kont Investment Bank şirketleri de karalistede.

17.5 milyar dolar akladı

Sahip olduğu 64 şirket aracılığıyla yaklaşık 17.5 milyar doları, amborgoyu delerek küresel sisteme soktuğu tespit edilen Zanjani, bu yıl nisan ayında ABD, ağustos ayında Avrupa Birliği tarafından kara listeye alındı. Zanjani’nin Batı bankalarında bulunan yaklaşık 250 milyon dolarına el konuldu. Zanjaniyle ilgili soruşturmanın, geçen yıl ABD Kongresi tarafından HSBC ve Standart Chartered bankalarının İran’ın yaklaşık 300 milyar dolarını akladığını ortaya çıkaran ve söz konusu kurumların, milyar dolarlık ceza yemelerine neden olan raporunun ardından başladığı belirtiliyor.

Hâlen en aktif iş yaptığı ülkelerin başında Türkiye gelen Zanjani’nin, Tacikistan’da da yüksek miktarda yatırımı olduğu üst düzey devlet görevlileriyle yakın olduğu biliniyor. İran Petrol Bakanlığı ile arasında özel anlaşmalar olan Zanjani’nin, ABD ve AB tarafından kara listeye alınmasında büyük rol oynayan ucuz petrol satışı konusunda da Hong Kong’u üs olarak kullandığı ifade ediliyor.

Batı basınına göre Babak Zanjani, Türkiye’de de bir bankanın hissedarları arasında yer alıyor.

ULUSOY’LA DA ORTAK OLDU

Babak Zanjani’nin yatırımlarının büyük kısmı Tacikistan’da bulunuyor. Ulusoy’a ortak olan Mahdi Shams’ın başkentteki terminal işletmesinin Duşanbe’de yaplan açılışına ise Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ve Haluk Ulusoy da katıldı. 35 bin metrekarelik alana inşaa edilen ve ülkenin ilk ve tek terminali olan Asya Ekspres Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde 40 otobüs, 60 taksi çalışırken, terminal içinde 7’si Türkler tarafından işletilen toplam 56 işyeri bulunuyor. Tacikistan Kont Grup Genel Müdürü Rustam Saidov da açılışta Ulusoy grubu ile çalışmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, işbirliklerinin önemine dikkat çekmişti.