Nokta dergisi IŞİD’e gittiği iddia edilen silahların izini sürdü. Silahların kaynağının Libya olduğunu belirleyen derginin çok önemli bir iddiası var: Türkiye’de silah ticaretinden para kazanan üst düzey birileri var.

Nokta’nın iddiasına göre, Türkiye üzerinden Suriye’ye yapıldığı iddia edilen silah sevkiyatı uluslararası bir soruna dönüştü. Olay iç kamouyonda Suriye konusunda siyasal duruş üzerinden tartışılıyor. Oysa silah sevkiyatı şuan siyasetin alanından çıkıp ticaretin alanına girmiş durumda.

Suriye’deki içsavaş, silah tüccarları için para demek ve iddiaya göre çok sayıda ‘önemli’ Türk yetkili bu ticaretten hatırı sayılır oranda gelir elde ediyor.

Nokta, devlet krizine dönüşen ünlü MİT tırlarındaki silahların görüntüleri üzerinden iz sürdü ve Libya-Ankara-Suriye hattında silah ticaretinin detaylarına ulaştı.

BM Güvenlik Konseyi’nin 15 Ağustos 2014 tarihinde aldığı ve 2170 sayılı kararıyla kabul ettiği El Kaide Yaptırımlar Komitesi raporu bunun canlı örneği. Raporda, Türkiye üzerinden bölgeye silah geçtiği şöyle anlatılıyor:

“Ayrıca IŞİD ordusunda geleneksel savaş deneyimi olan ve tank ve ağır silahlar da dahil pek çok silah sistemine hâkim savaşçılar bulunmaktadır. Silah ve teçhizat, 1980’ler ve 1990’larda depolanmış mühimmatın yanı sıra daha yeni malzemelerden oluşmaktadır. Bunların pek çoğu ya Irak ya da (daha nadiren) Suriye Arap Cumhuriyeti’nin silahlı kuvvetlerinin el konulmuş teçhizatıdır veya öncelikle Türkiye üzerinden geçirilen kaçak silahlardır.”

ABD Başkanı Barack Obama, 9 Haziran’da G7 zirvesi’nde Türkiye’yi açıkça eleştirerek, “IŞİD, Türkiye’den Suriye’ye geçen binlerce savaşçıyla güç sağlıyor. Geçişleri engellemek için Türk otoriteler ihtiyaçları olan kapasiteyi tam olarak artırmış değiller” dedi.

MİT tırlarından çıkan el bombası dolu kasalar ve top mermilerinin üzerindeki yazılar sevkiyatın Libya’dan yapıldığının açık kanıtı. Zaten tır şoförleri yükün yabancı bir uçakla Esenboğa Havalimanı’na geldiğini ve buradan aldıklarını ifadelerinde söyledi.

IŞID’ın gerek Katar nedeniyle gerekse petrol satışı sayesinde para sorunu yok. Silah bulabilmek için tek sorun sevkiyat. Bunu Türkiye’nin önemli isimlerinin hallettiği görülüyor. Bazı Türk yetkililer, devletin kurumlarının dokunulmazlığını kullanarak silah ticareti yapıyor ve yüklü miktarda gelir elde ediyor gözüküyorlar. Suriye’de akan kan, dünyanın pekçok coğrafyasında olduğu gibi hızla ticarete dönüştü. Türk Silah Tacirleri ise ilk kez ortaya çıkıyor.

MİT tırlarının şoförü Murat Kışlakçı: “Saat 02.30 gibi Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan ülkesini bilmediğim yabancı bir uçaktan yüklendi. Yükümüzü Reyhanlı’ya götürüyoruz. Bizi otele yerleştiriyorlar. Tırlar yurtdışına gidiyor. Daha önce de bir kaç defa bu tarz yükleri taşıdık. Devlet işi yapıyorduk. Yükün Milli İstihbarat Teşkilatı’na ait olduğunu biliyorum.”

TUNA-1 KİMİN YÜKÜNÜ TAŞIYORDU?

Büyük silah ve mühimmat stoklarına sahip Libya Ordusu’nun depoları iç savaş sırasında yağmalandı. Ülkede kirli bir silah pazarı oluştu. Suriye’deki gruplar en büyük alıcı ancak sevkiyat sorunu var. Libya’daki yönetim bu silahların orduya teslim edilmesi için uğraşıyor ve silahları ülke dışına çıkartan tüccarlara savaş açmış durumda.

Libya – Türkiye – Suriye üçgeninde silah kaçakçılığı yapıldığı iddiası ilk kez 10 Mayıs’ta sıcak bir müdahaleye konu oldu. Bir Türk şirketine ait ama Cook Adaları bandıralı ‘Tuna-1′ isimli kuru yük gemisi Libya’nın Tobruk Limanı’na giderken, 13 mil açıkta top ateşiyle vuruldu.

Tobruk’ta konuşlu Libya hükümeti Başbakanı Abdullah El Tani, Türkiye’nin Tripoli’deki (Trablus) ayrılıkçı gruplara silah gönderdiğini iddia etti. Vurulan gemi kısa bir tamirin ardından iki gün sonra Fethiye limanına yanaştı.

Geminin yanaştığı limana gelen gazetecilerin ifadelerine göre savcı ve olay yeri inceleme polisleri gemide hızlıca dolaşıp indiler ve silah taşınmasına ilişkin detaylı bir kanıt incelemesi yapılmadı.

Bu konuda 2011 yılında bir Türk şirketi; Türk hükümetinin talimatıyla silah taşıdığını, Libya güçlerinin gemilerini vurduğunu, zararlarının ise Hükümet tarafından tazmin edilmediğini söyleyip, hakkını aramıştı. Ancak o dönem konunun üstü kapatıldı.

KAYNAK: NOKTA DERGİSİ

Not: Cumhuriyet’in yaptığı haberlerde de IŞİD’e silah satan Türkler telefon dinlemesine takılmıştı ancak o dosyanın da üzeri kapatıldı. Türkiye’de kimlerin dosyalarının üstü kapatılır herkesin malumu. Şimdi esas soru, bu kanlı pazarın en tepesindeki kim sorusu? AKP ile koalisyon yapan parti esas bu sorunun cevabını bulmalı. Yoksa onun da eli Suriye’de ölen masum insanların kanına bulaşmış olur…

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...