Koalisyon denklemi çok karışık gibi duruyor değil mi? Ama aslında pek de karışık değil!

Dışarıdan bakıldığında koalisyon formüllerinde asıl aktör AKP gibi görünse de yeni hükümeti belirleyecek olan AKP değil, kilit konumdaki MHP! Hangi denklemi kurarsanız kurun Milliyetçi Hareket Partisi, denklemin çözüm kümesi. Terazinin bir kefesinde AKP, diğer kefesinde CHP-HDP var. Dolayısıyla Devlet Bahçeli nereyi işaret ederse, denge o yöne kayacak ve hükümet o tarafta kurulacak.

CHP ve HDP çok kesin bir dille ‘AKP ile olmaz!’ diyerek kapıları kapattı. Bahçeli ise en başından beri daha ortada mesajlar verdi. Erdoğan’a çoğu zaman çok sert yüklenmiş olsa da hiçbir zaman koalisyona “asla” demedi.

Bahçeli, Pazar günü parti teşkilatıyla yaptığı toplantıda, AKP ile koalisyona sıcak baktığını ‘ama’lı cümlelerle açıkladı. MHP lideri, “Koalisyona varız ama TÜRGEV’e yapılan bağışları, verilen ayrıcalıkları ne yapacağız? Bilal’in de içinde olduğu para sıfırlamalarının hesabını sormayacak mıyız? Bu sürecin bir tarafında Bilal var; versin Bilal’i alsın iktidarı!” diyerek hem Erdoğan’ı ailesi üzerinden eleştirdi, hem de Erdoğan’a göz kıptı.

Tabii bu, Devlet Bahçeli’nin benzer ifadelerle Erdoğan’a ilk yüklenmesi değil. 17/25 Aralık’tan sonra benzer ifadeleri defalarca tekrarladı. İlginçtir; bütün bu ağır ifade ve ithamlara rağmen, en küçük eleştiriye misliyle cevap veren Erdoğan’ın, MHP’ye ve Devlet Bahçeli’ye yönelik tepkisi genelde düşük düzeyde kaldı.  Seçim boyunca liderlerin hemen hemen her mitingini takip eden biri olarak en dikkatimi çeken şey, Erdoğan ve Davutoğlu’nun seçim stratejilerini HDP ve CHP’yi yıpratma üzerine kurduğuydu. Daha birkaç ay öncesine kadar çözüm ortağı ve yol arkadaşları olan ve aynı fotoğraf karesinde bulunmaktan hiç de rahatsız olmadıkları HDP’ye en sert kroşeleri indiren; özellikle de geçmişte yaptıkları yanlışları kullanarak, halkın dini hassasiyetleri üzerinden CHP’ye ağır eleştirilerde bulunan Erdoğan, MHP’ye karşı hiç de alışık olmadığımız şekilde yumuşaktı.

Meydanların diline bakıldığında seçim sonrasında yola çıkılacak arkadaş çoktan belirlenmişti. Bir Cumhurbaşkanı olarak(!), meydanlarda seçmene tek başına iktidarı garantilemiş olma edasında seslenen ama aslında muhtemel bir koalisyonun kokusunu da almış olan Erdoğan, bu ihtimali hiç göz ardı etmeden, alttan alta en başından beri MHP tabanına oynadı!

Peki neden MHP? Çünkü, CHP ve HDP ile, geçmişlerinden kaynaklanan büyük bir doku uyuşmazlığı söz konusu! Teşkilat ve tabanları en rahat uyuşabilecek olan iki parti AKP ve MHP!

Şimdi herkes Ankara da resmi görüşmelerin başlamasını bekliyor. Oysa partiler arası gayr-ı resmi görüşmeler devam ediyor hatta bitmek üzere.  Ankara siyasetini yakından takip edenler bilir ki, parti ziyaretleri, koalisyon görüşmeleri sadece görüntüden ibarettir ve işin adeta protokol kısmıdır. Partiler arası resmi temaslar başladığında aslında çoktan anlaşmalar sağlanmış, koalisyon kurulmuştur.

Bu sefer de durum aynı. Her iki tarafı da bilenlerden edindiğim izlenime göre, AKP ve MHP koalisyon için el sıkıştı bile. AKP ile bu devirde yol arkadaşlığı yapmak, siyaseten çok büyük risk ama sanırım MHP bu riski alacak gibi!

Eğer Bahçeli AKP’yle koalisyon ortaklığına karar verirse, yükü çok ağır olacak: 17 /25 Aralık soruşturmaları, Saray tartışması, proje mahkemeler, makul şüphe gibi anti demokratik yasalar hep önüne konacak.  AKP-MHP koalisyonunun görünmeyen ortağı olan Erdoğan da işin cabası…

‘Önce kapıyı kırıp sonra yasa çıkaran’ bir zihniyetle, ‘devlet terbiyesini’ her hareketinde hissettiğimiz bir lider zihniyeti nasıl bir yol arkadaşlığı yapacak ve aynı yolda ne kadar yürüyebilecekler?

Bahçeli’nin önündeki diğer seçeneğe gelince…

MHP lideri kesinlikle, dışarıdan da olsa, HDP’nin destekleyeceği bir CHP-MHP koalisyonu istemiyor;  HDP’nin hükümetin koltuk değneği olmasına sıcak bakmıyor. HDP’nin içinde olacağı bir koalisyon ise asla MHP’nin kabul edeceği bir koalisyon alternatifi değil.

Dolayısıyla Bahçeli, ister AKP ile koalisyona ‘evet’ desin, ister HDP’li koalisyona ‘hayır’…Her durumda işi zor! Kilit parti olarak AKP ile koalisyon yapsa, karşılaşacağı zorluklar ve alacağı tepkiler başka; HDP’li koalisyona ortak olmayı reddedip, tıkanan siyaset yolunu açmamaktan dolayı karşılaşacağı zorluklar ve alacağı tepkiler bambaşka! Hani deriz ya hep, aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık.

Ama şu kadarını söyleyeyim, MHP kadrolarını AKP ile koalisyon heyecanı sardı bile…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...