Tarih tekerrürden ibaret ve insan tarihten ders alsa tekerrür etmez elbet.

Bu durum, ne yazık ki ülkemizin hem siyasi hemde ictimai hayatında sıkça görülen bir hal.

Ülke tarihi, geçmişte yapılan hatalar ve zulümler ve bu hata ve zulümleri yapanların isim ve şekil değiştirerek tekrar etmesi adeta.

Dünün mağdurları ve zulmedilen mazlumları, bir zaman sonra yapılan zulümleri unutarak, güç ve kuvvet ellerine geçtiğinde, yine aynı şekilde zalimlere dönüşen ve başka kesimlere zulmeden zalimler olarak karşımıza çıkıyor.

Ve kısır döngü devam edip gidiyor ne yazıkki.

Bu gün yaşanan olaylar ve süreçte yaşananlar, aynı kısır döngünün, bu güne düşen dilimi.

Ve biz bu dönemde, yine bir zalim zihniyet ve bu zalim zihniyetin zulmettiği mazlum kesimlere şahİtlik ediyoruz.

Bu gün ülkede kendisi gibi düşünmeyen herkesi ve herkesimi düşman olarak gören AKP zihniyeti ve AKP zihniyetinin ete kemiğe bürünmüş hali olan Erdoğan, dünün mazlumuydu.

Dün okullara alınmayan, inançları yüzünden horlanan ve hakir görülen, ikinci sınıf insan muamlesine tabi tutulan insanların, bu gün birer zalim ve kibir abidesi halinde karşımıza çıkmasına şahit oluyoruz.

Dün şiir okuduğu için hapse atılan Erdoğan, bu gün, bir bildiriye imza atan akademisyenleri hain ve terörsit ilan edip hapislere attırıyor, toplumda hedefe koyup linç ettiriyor.

Dün inançları ve savunduğu fikirler yüzünden ikinci sınıf insan muamelesine tutulan kesimler, bu gün kendisi gibi düşünmeyen ve farklı inançlara sahip insanlara yaşam hakkı tanımıyor ve onları yok etmeye çalışıyor.

Işte bu kısır döngü, bu gün de devam etmekte.

Dün mağdur edilen ve bu mağduriyet ile bir yerlere hazırlananlar, bu gün birilerini mağdur etme adına kullanılıyor ve bu mağdurlardan da birileri, bir yerlere hazırlanıyor.

Bu gün, Erdoğan tarafından mağdur edilen ve MHP’de genel başkan olma şansı olan MHP genel başkan adaylarını, Erdoğan gibi bir yerlere hazırlandığına şahit oluyoruz.

Bunu yapan zihniyet hangi zihniyet ise, bazen bu mağduru sol, bazen muhafazakar, bazen de milliyetçi kesimden seçiyor ve bir yerlere hazırlıyor.

Kullanılan kesim ne olursa olsun, kazanan ve hedefine ulaşan, yine o zihniyet oluyor.

Seçilen kişi, günün koşullarında mağdur edilen, hor görülen ve yükselen kesimlerinden seçiliyor.

Toplumun bir kesimi, adeta presleniyor ve patlama noktasına getiriliyor, sonra o tencerenin altına odun atanlar, patlama noktasına gelince, toplumda meydana gelen sese göre tencereyi ateşten kaldırıp havasını alıyor.

Tabi hava alma sürecinde, toplum da istenilen kıvama gelmiş oluyor.

Kıvama gelmiş olan toplumun içinden, toplum tarafından kabul görecek kişilerden seçilen insanlar bir yerlere getiriliyor ve bu yapılırken  hep aynı metod kullanılıyor.

Bunu yapanlara, üst akıl da diyebilirsiniz, devletin sahipleride diyebilirsiniz.

Adına ne derseniz deyiniz, ama bu zihniyet hep kendi adına kullanılabilecek kişileri ve zihniyetleri seçmekte ve ortamı da o zihniyete ihtiyaç duyulacak şekilde hazırlamakta.

Bu gün Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ’ın yaşadıklarını, Erdoğan, Gül, Arınç ve Abdullatif Şener de Refah Partisi’nde yaşadılar.

Ve Refah içindeki hakim zihniyetin mağdur ettiği bu isimler, bir yerlere mağduriyetleri üzerinden hazırlandılar.

O zamanlar yükselen muhafazakar zihni akımı da arkasına alan bu çevreler, oyunlarını bu zihniyet üzerinden kurdular ve oynattılar.

İşte bu gün yaşanan da aynı şeydir.

Bu gün, özellikle doğuda yaşananlar ve ülkede yükselişe geçen milliyetçilik akımını, bu güçler kullanma ve bu zihniyetin temsil ettiği kişileri oyunda kullanmaya hazırlanmakta.

Devlet aklı da diyebileceğiniz bu çevreler, oyunu şuan milliyetçilik sahasında kuruyor.

Ve bu sahada, Erdoğan’a yer yok.

Sadece Erdoğan değil, Erdoğan’ın temsil ettiği muhafazakar ve siyasal islamcı anlayışa da yer yok.

Tabi saha değişirken, saha da oynayacak olan oyuncular da değişiyor.

Bu gün oyuna milliyetçi kökenden gelen isimler hazırlanıyor.

Oyuna sokmanın en kolay ve güvenilir yolu da, mağduriyet ve bu mağduriyet üzerinden halkın desteğini alma.

Özellikle Meral Akşener üzerinden yürütülen bu oyunda, Erdoğan bilerek yada bilmeyerek bu oyunun rahatça oynanması adına kullanılıyor.

Kullanılıyor, zira Erdoğan’ın bundan başka şansı da yok.

Zira Erdoğan, bu gün iktidarı kaybetmeye ne tahammülü var, nede böyle bir şansı var.

İşte bundan dolayı Erdoğan, bu oyunun oynanmasında çok etkili bir konumda rolünü yerine getiriyor.

Erdoğan, Yargıtay’a yaptığı baskılar ile, bu gün Meral Akşener’i mağdur durumuna düşürüyor.

Belki istediğini yapacak ve biraz olsun iktidarda olma ömrünü uzatacak.

Ama bu kesinlikle iktidarı kaybetme hızını daha da arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Hatta, kaybettiğinde daha fazla zarar ile bu kaybı yaşamasına neden olacaktır.

Oyunu kuranlar, oyunun oynanacağı sahayı ve oyuncuları değişiyor bu net.

Ve bu değişimin önüne, Erdoğan geçemeyecek.

Yeni oyun, milliyetçilik sahasında oynanacak, oyuncular bu kesimden insanlardan olacak.

Bu oyunun baştan kaybedeni ve oyundan çıkarılan oyuncusu Erdoğan’dır.

Çok yakın bir zamanda, sahanın ve oyuncuların nasıl değiştiğine şahit olacağız.

Bu değişim süreci başlamıştır ve bu değişimi durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecek.

Bu değişimin diğer değişimlerden farkı, oyuncu olarak oyuna alınan Erdoğan’ın, kendisini hem oyuncu, hem hakem, hem teknik direktör, hem kulübün sahibi gibi görmeye başlamasından dolayı, daha şiddetli ve sancılı olacağıdır.

Evet değişim daha önceki değişimlerden daha sancılı ve acı olacak.

Ve oyundan çıkarılanın, artık yedekte kalma ve aynı kulüpte kalma şansı da yoktur.

Sonu nasıl olursa olsun, bu değişim mutlaka yapılacak.

Oyunun kaybedeni bellidir, bu oyunun sonunda kazanan bu ülke ve ülke insanı mı olur, onu bilemiyorum.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...