Dün Cemaatin AKP’den dayak yediğini anlatmıştım. Bugün dayak yeme konusunu biraz detaylandırmak istiyorum.

AKP’nin Cemaati dövmesi ortaçağın cezalandırma yöntemine benziyor. AKP meydanda, halkın önünde, cemaati kırbaçlıyor ki o sahneyi seyredenler iktidara karşı çıkmasın, terbiye olsun.

Bu durum aslında Cemaat için oldukça iyi bir avantaj. Eğer mümkünse, Cemaat kırbacı vuran cellatın karşında dik durup, o kırbaççıya karşı koyduğu anda momentum değişir.   Bir anda cezayı seyretmeye gelen halk kitleleri ateşlenir, süreç iktidarın aleyhine döner. O gladyatör sahnesinden, o ceza mekanından bir kahraman doğar. Ancak bunun doğması için Cemaatin o zalim iktidara karşı dik durup kırbacı elinden alması gerekiyor.

Peki Cemaat o kırbacı AKP’nin elinden alabilir mi? Bu sorunun cevabı şimdilik hayır. Mevcut şartlar itibariyle Cemaatin o kırbacı AKP’nin elinden alma imkanı yok.

Bu durumda Cemaatin yapması gereken ve yapmaması gereken şeyler var. Öncelikle Cemaatin yapmaması gereken şey şu: O meydanda toplanan halka o kırbacı vuranı şikayet etmemeli. Kırbacın ne kadar acıttığını, kırbacı vuranın ve kralın ne kadar zalim olduğunu anlatmamalı. Halk zaten o zulmü izlemek için orada. Halk kralın ne kadar zalim biri olduğunu da biliyor. Yapılanları onaylamıyor belki ama kralı desteklemek istiyor çünkü kraldan sonrasını göremiyor…

Halk biraz da o meydanda dövülenlerin zalim krala karşı ne yapacağını görmek için orada. Bir karşı çıkış olur mu, bir dik duruşu olur mu düşüncesiyle oradalar. Şu ana kadar cemaat tam da yapmaması gereken şeyi yaptı. Orada toplanan halka AKP’nin ne kadar zalim odluğunu anlatmaya çalıştı. Onların kalbinde bir vicdan ateşi yakabilir miyim diye uğraş içine girdi…

Bence cemaatin yapması gereken şey belli. Kırbaççının elinden kırbacını alamıyorsa, onun itibarını yok etmeli. Zaten o meydana her geldiğinde kırbacı yiyeceksin. O halde kokacak çekinecek bir şey yok. Yapman gereken belli: Halkın en merakla beklediği anda, olabildiğince görünür şekilde, dik ve kararlı bir şekide kırbacı vuranın suratına tükürün. Öyle bir fotoğraf verin ki o fotoğraf hem zulmün hem umudun fotoğrafı olsun.  Bu AKP iktidarını hem kontrolden çıkaracak, hem itibarını sıfırlayacaktır…

Yarın: Cemaat celladının suratına nasıl tükürür…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...