Tayyip Erdoğan, gençlerle buluşma programının sonunda bana  cevap vermiş şöyle demiş:  ”bazıları yok mayısta şu olacak, yok haziran da şu olacak diyorlar. Hiç bişey olmayacak, kimse beklentiye girmesin” demiş.

Mayıs ayındaki siyasi gelişmeleri ilk gündeme getiren biri olarak Erdoğan’a bir kaç şey hatırlatmak isterim.

Bu ülkede %49 oy alan bir başbakan Saray darbesiyle devrildi mayıs ayında. Daha ne olsun?

AKP’nin içi fokur fokur. Düne kadar kabin ekibinde yer alan Elif Çakır, Mustafa Karaalioğlu bile isyan bayrağı açmış. Türkiye tek parti rejimine benzedi diye bas bas bağırıyor.

Bülent Arınç Sarayın emriyle üniversitelerde konuşturulmadığını açıklıyor. Saray soytarıları bile bunu açıklayacak bir soytarılık bulamıyor…

Ülkenin doğusu bağdattan Irak’tan beter. Her gün yurttaşlar ölüyor, askerler polisler şehit düşüyor. Beyefendinin ya haberi yok ya da umrunda değil ki hiç bir şey olmaz diyor. Ülkede huzur ve güvenliği sağlayamıyorsun farkında mısın? Daha ne olsun…

MHP desen hali AKP’den beter. Devlet Bahçeli kaybettiği koltuk için Saray’ın önünde paspas olacak neredeyse. Oysa aynı bahçeli Bilali ver koalisyonu al diyen Bahçeli. Ülkücüler tarihlerinde ilk defa TOMA ile karşı karşıya geldiler.

HDP Meclisten atılıyor. Bölgede Kürt meclisi toplamaktan söz ediliyor.

IŞİD her gün şehirleri füze ile vuruyor.

Dolar 3 tl’ye dayandı.

40 bin esnafın iflas ettiği haberleri geliyor..

Reza Zarrab ABD’de mahkemede Emine Erdoğan’a yaptığı yardımları açıklayıp, nazikçe Erdoğan ailesini tehdit ediyor. Konuşurum mesajı veriyor…

Ordu AKP’nin besleyip büyüttüğü PKK belasını temizlemek için sokak sokak savaş veriyor..

Bütün bunlar elbette Mayıs geldi diye olmuyor. Mayıs ayı biriken tüm sorunların patlama ayı oldu. Bundan sonra bu yırtık dikiş tutmayacak. Erdoğan istese de istemese de öyle olacak. Çünkü artık bu bardak doldu.

Kısaca sen ülkeyi yönetemiyorsun, bir de çıkmış hiç bir şey olmayacak diyorsun. Doğru senin için şimdilik değişen bir şey olmayacak. Sarayında, şimdilik, mutlu yaşıyorsun. Ama bu halkın çocukları her gün ölüyor, her gün bombalar patlıyor, ülkede hükümet krizi var.  Binali değil Milyon Ali de getirsen bu sorunu çözemeyeceksin çünkü siyasi krizin nedeni sensin, senin bitmez tükenmez hırsların…

Emre Uslu

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...