Hava Kuvvetleri Komutan-lığı’na ait servis araçlarına yönelik bombalı araç saldırısının ardından, eylemi gerçekleştiren teröristin kimliği tartışmalara neden oldu. Milliyet’in polis muhabiri Tolga Şartan bugünkü köşesnden ayrıntılar vererek o teröristin Salih Neccar olduğunun nasıl tespit edildiğini anlattı.

Oysa bugün ortaya çıkan DNA kayıtları o ismin Salih Neccar olmadığını ortaya koydu. Şimdi herkes Salih Neccar oyununu kim oynuyor sorusunun cevabını merak ediyor. İşte Milliyet’in o haberi:

Hiçbir izahı olmayan ve 28 masum insanın yaşamını yitirmesine neden olan saldırıyı gerçekleştiren eylemcinin kimliği, soruşturmayı yürüten güvenlik birimlerince Suriye uyruklu Salih Neccar olarak tespit edildi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun saldırının ertesi günü yaptığı değerlendirmede kamuoyuna açıkladığı bu ismin nasıl tespit edildiğinin perde arkasına bakmakta fayda var.
17 Şubat akşamı saat 18.31’de yaşanan patlamadan sonra ‘güvenlikli alan’ haline getirilen Merasim Sokak’ta çalışmalara başlayan Ankara Emniyeti Olay Yeri Şubesi görevlileri eylemin delillerinin peşine düştü.
Önce bir parmak, sonra el bulundu
Saatlerin 23.00’ı gösterdiği dakikalarda olay yeri inceleme uzmanı polislerden biri, parmağa benzeyen bir et parçasını patlayan araçtan uzakta, yerde buldu.
Büyük bölümü yanmış halde bulunan bu et parçasını dikkatle inceleyen uzman polis, bunun sol ele ait bir parmak olduğunu gördü. Bunun üzerine, hemen laboratuvara gönderilen el parmağındaki parmak izi tespitine yarayan çizgilerin (papiller) yanmanın etkisiyle zarar görmesi nedeniyle ayrıntılı inceleme yapılamadı. Ancak, sağlam papillerden yapılan ilk incelemede, parmağın Suriye uyruklu Salih Neccar adlı kişiye ait olduğu görüldü.Bu bilgi üzerinde çalışmalar başlatılırken, güvenlik kayıtlarında beş ayrı Salih Neccar adında kayıt bulunduğu anlaşıldı.
İstihbarat birimleri, bulunan parmak izinin gerçekte Salih Neccar’a ait olup olmadığının peşine düşerken saat 02.00 sıralarında olay yerinden yeni bir bilgi daha ulaştı. Olay yeri uzmanları bu kez, beş parmağı da sağlam olan bir sağ eli yine olay yeri yakınlarında buldu.
İlkine göre daha nitelikli papilleri olan bu parmaklara ait izlerinin karşılaştırılması sonucunda, Salih Neccar’ın olay yerinde bulunduğu kesinleştirildi. Şüphelinin, Şubat 2014’te Gaziantep’teki Göç İdaresi’ne gelerek kimlik bilgilerini verip Türkiye’ye giriş kaydı yaptırdığı belirlendi.
Ayrıca, sağlam olan eldeki patlayıcı artıklarının kimyasal incelemesi sonucunda eylemi gerçekleştiren kişinin kesinlik kazandığı bilgisi saat 03.00 sıralarında Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı’na ulaştırıldı.
Böylelikle bombacının kimliği, ‘güvenlik birimlerinin elindeki kayıtlara göre’ Salih Neccar olarak kesinlik kazandı.
Suriye uyruklu ve YPG’li Salih Neccar’ın isminin kamuoyuna yansımasının ardından bu kezPKK’nın silahlı eylemlerini gerçekleştiren grubu TAK açıklama yaparak eylemcinin isminin Abdülbaki Sönmez olduğunu iddia etti. TAK, Van’ın Gürpınar ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Sönmez’in 2005’te PKK’ya katıldığını öne sürdü.
Davutoğlu, doğru bilgiyi açıkladı
Yayımlanan resimle birlikte harekete geçen güvenlik birimleri, Van Gürpınar’da böyle bir kişinin yaşadığını ve 2005’te örgüte katıldığını belirlerken, terör örgütü üyesi olarak Sönmez’in herhangi bir kaydının olmadığı anlaşıldı.
Bu nedenle, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı bilgide yanlışlık yok.
Ancak devletin kayıtlarında Salih Neccar kimliği ile gözüken teröristin, TAK’ın eylemci olduğunu iddia ettiği Sönmez olup olmadığının anlaşılması amacıyla Van’da yaşayan babası önceki gün emniyet tarafından alınarak DNA testi için Ankara’ya getirildi.
Tartışmalara neden olan kimlik belirsizliği, DNA testiyle netlik kazanacak.
Bu gelişmeler yaşanırken, TAK’ın açıkladığı resim ile Göç İdaresi kayıtlarında bulunan resim Ankara’da gözaltında bulunan ve eylemcinin bir süredir yanında bulunduğu anlaşılan Kudbettin O.’ya gösterildi. Ulaştığımız bilgilere göre, zanlı Kudbettin O., her iki resmin aynı kişiye, yani eylemciye ait olduğunu teşhis etti.
Sonuçta, her iki bilginin de doğru olma olasılığı yüksek. Vanlı Sönmez’in devlette hiçbir kaydı yok. Suç sicili temiz.
‘Mülteci maskesi’
Gelinen noktada, Türkiye’ye göç eden mültecilerin kayıtları çok daha büyük önem taşıyor. Çünkü, Göç İdaresi’ne bağlı birimler, kimlik beyan etmeden Türkiye’ye sığındığını belirten mültecilerin kayıtlarında, kişilerin beyan ettiği isimleri esas alıyor. Bunun dışında başka bir yöntem yok. Kaldı ki; beyan edilen yabancı uyruk kimliklerinin ne kadar gerçek olduğu da tartışılır.
DNA testlerinde eylemcinin Vanlı Abdülbaki Sönmez çıkması halinde, Sönmez’in kendisini Suriyeli Salih Neccar olarak tanıtarak Göç İdaresi’ne kaydını yaptırdığı günışığına çıkacak.
Gerçekte durum böyleyse, PKK’nın yeni bir taktiği de uygulamaya koyduğu anlaşılıyor.
Zaten, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı, 2 Ocak 2016 günkü uyarı yazısında benzer bir gelişmeyi il emniyet müdürlüklerine haber verdi. TEM Dairesi yazısında, “İran uyruklu olan R.S.Ş. ve G.A.P adlı iki PKK’lının, 2015 Aralık ayı içinde örgütün talimatıyla Türkiye’ye geçtikleri, ‘mülteci maskesi’yle Aralık 2015’in son haftası itibarıyla Ankara’da keşif ve istihbarat çalışması yaptıkları, örgütten 15 biner dolar aldıkları” bilgisi aktarıldı.
‘Eylemin önlenmesi zordu’
Merasim Sokak saldırısının ardından Başbakan Davutoğlu’nun başkanlığında önceki gün zirve gerçekleştirildi. Ankara Valiliği’ndeki toplantıda gelişmeler ayrıntılarıyla değerlendirildi. Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, Ankara Emniyet Müdür vekili Hakan Arıkan ve Ankara İl JandarmaKomutanı Kurmay Albay Ferdi Korkmaz, Davutoğlu ve diğer ilgilileri bilgilendirdi.
Toplantıya katılanlar, Merasim Sokak eylemiyle ilgili değerlendirme yaparken, “hangi önlemler alınırsa alınsın, bu eylemin önlenmesinin çok zor olduğu” görüşünde birleşti. Saldırının ardından kimliği belirlenen şüpheli Salih Neccar ile diğer zanlıların devlette hiç örgütsel faaliyet kayıtlarının bulunmamasının ve Ankara’ya yönelik bir faaliyetlerinin bulunduğuyla ilgili istihbarat bilgisinin olmamasınin, eyleminin tespit edilerek önlenmesini zorlaştırdığı değerlendirilmesi yapıldı.
Kadro operasyonu geliyor mu?
Bu arada, son eylemin ardından, arka arkaya iki bombalı saldırı yaşanan Ankara’daki emniyet kadrosuna yönelik “tayin operasyonu yapılacağı” bilgisi kulislere yansıdı. Bir süredir emniyet teşkilatında faaliyetleri görülen farklı grup ve yapıların dış müdahalelerine karşı direnç gösteren Ankara Emniyeti kadrosuna yönelik, söz konusu iki eylem gerekçe gösterilerek direncin kırılıp yeni atamaların yapılacağı iddia ediliyor.
Ancak, unutmamak gerekir ki 5442 sayılı İl İdaresi Yasası’nın 11. maddesine göre, kentlerin genel asayiş ve kamu güvenliğinden birinci derece sorumlu olan validir.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...