HDP saldırısı kimin işi?

Adana ve Mersin’de HDP il ve ilçe başkanlıklarının bulunduğu binalarda kısa aralıklarla 2 patlama meydana geldi. Adana’daki patlamada 3 kişi yaralandı. HDP Seyhan İlçe Eş Başkanı Hüseyin Beyaz’ın kendisine gelen kargo paketini açarken patlama olurken, makam odasının da duvarı çöktü. Mersin’de ise dün getirilen ancak kimden geldiği belli olmaması üzerine kabul edilmediği için terasa bırakılan saksı içindeki çiçeğe yerleştirilen bombanın patladığı belirlendi.

Patlamalar kimin işi olabilir?

Öncelikle kargo ile gönderilen bombalar Türkiye için yabancı bir konu değil. Özellikle 1970’ler ve 80’lerde Türkiye’nin çok şahit olduğu bir konu. Hamit Fendoğlu ve Bahriye Üçok cinayetlerinden bu yöntemi biliyoruz. Bu yöntemin sıklıkla istihbarat servisleri tarafından kullanılan bir yöntem olduğunu hepimiz biliyoruz. Bahriye Üçok ve Hamit Fendoğlu cinayetlerini istihbarat servisinin işlediği yaygın kanaat.

Bu açıdan bakıldığında HDP’ye gönderilen bombanın yöntemi bize istihbarat servislerini işaret ediyor.

Bombanın gönderildiği yer açısından bakıldığında da istihbaratın parmak izleri görünüyor. HDP çizgisinden gelen partilere yönelik yapılan istihbarat operasyonlarında Adana-Mersin bölgesi hep operasyon merkezi oldu. Daha önceki yıllarda elektriklerin kesilip sandıkların değiştirilmesinden tutun, Mersin’de yapılan bayrak provokasyonuna kadar, değişik provokasyonların arkasında istihbarat servislerinin parmak izi görünüyordu.

Adana ve Mersin gibi Türk ve Kürt milliyetçiliğinin buluşma noktalarında böylesi provokasyonlar istihbaratın çalışma alanlarıdır. Bu açıdan bakıldığında da çiçek bombalarının parmak izi bize istihbarat servislerini işaret ediyor.

Üçüncü ve son konu. Bir yere çiçekle bomba göndermek teknik olarak çok riskli bir iştir. Bombayı götüren ve veren çevredeki kameralar tarafından tespit edilir. Bu yüzden terör örgütleri bu yöntemi riskli bulur. Ancak o kameralara müdahale edebilecek, kameraları yok edebilecek, delil karartabilecek istihbarat birimleri, böylesi eylemler yapabilir…

Bu açıdan bakıldığında eğer o bombacılar üç güne kadar bulunmazsa, neredeyse kesine yakın bir dille bu iş istihbarat servislerinin işidir diyebiliriz.

Siyaseten bakıldığında Başbakan yardımcısının “HDP barajı geçmezse süper olur” açıklamasından sonra HDP’ye yönelik saldırıların hızla tırmanması da AKP hükümetini şüpheliler listesine yazmamızı gerektiriyor.

Peki saldırının arkasında PKK olabilir mi? PKK olamaz çünkü HDP barajı geçsin isteyen PKK bir eylem yapmaz. Nitekim Ağrı’daki açık provokasyona rağmen, PKK’lı ölmesine rağmen, PKK tüzüğüne göre Ağrı olayı bir misilleme gerektirmesine rağmen PKK misilleme eylemi yapmadı. Bu nedenle Adana olayını PKK’ya bağlamak istihbarat operasyonuna perdeleme yapmaktır. Şamil Tayyar’ın alelacele ortaya atlayıp PKK’yı işaret etmesi bir perdeleme gayretini çağrıştırıyor…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...