Ergenekon’un güdümündeki AKP zihniyeti, cemaati yok etme adına başlattıkları savaşta artık kan dökme safhasına gelmiştir.

Cemaate attıkları yalan ve iftiraların, kendi tetikçi mahkemelerinde bile yargılanmasından bir sonucun çıkmayacağını analayan bu zihniyet, kendilerinin hayatlarının devamı adına yok etmek zorunda hissettikleri cemaate zarar vermek için, artık kan dökme ve zulmü bir adım daha ileri götürme aşamasındalar.

Daha önce yazdığım gibi, saltanatları yıkılışa geçti ve bu yıkılışın geldiğini en iyi onlar görüyorlar.

İşte bu nedenle, yıkılırken ne kadar zarar verirsek o kadar kardır anlayışıyla, cemaatte bulunan insanlara her türlü zararı vermek isteyeceklerdir.

Bu nasıl olacak ve neler planlıyorlar beraber bakalım.

1- Türkiye dışında yaşayan cemaat mensuplarının Türkiyeye gelmesi halinde, göz altına alınmaları, pasaportlarının iptal edilmesi planlanıyor.

Bunun için yurtdışındaki ülkelerdeki büyükelçiliklerden listeler hazırlandı. Kimin nerde çalıştığı tesbit edildi.

Özellikle Avrupa’da fişlemeler yapıldı, görevli yada seven farketmeksizin, cemaatte olan kişiler fişlendi ve bunlar istihbarat ve emniyet birimlerine verildi.

Bu listelerde olan kişiler, eğer THY ile Türkiye’ye gitmek için bilet alırlarsa, bu direk sistemde bildiriliyor.

Eğer başka havayolları ile yolculuk yapıyorlarsa, ülkeye girişte sistemde görülüyorlar.

Bu nedenle, yurt dışında yaşayan cemaat mensuplarının, bu sene Türkiye’ye gitme planlarını iptal etmelerini tavsiye ederim.

Ailelerininde gitmesi sakıncalıdır, zira ailelerinin de pasaportları iptal edilerek, hedefte olan kişinin ülkeye getirilmesi ve onlara bu yolla zulmedilmesi planlanıyor.

Bu nedenlerle, Türkiye programlarını iptal etmelerini ve ailelerini Türkiye’ye yollamamalarını tavsiye ederim.

Bu zihniyet, zarar verme adına akle hayale gelmeyecek plan ve komplolar kuruyorlar, bu planlarını ancak olduğunuz ülkelerde kalarak etkisiz hale getirebilirsiniz.

2- Cemaatin yurdışında yaşayan mensuplarına suikast ve cinayetler.

Bunu Somali’de yaptılar.

El şebab örgütü kullanılarak, masum öğretmenler ve öğrenciler katledildi.

Bunu olay olduğu gün yazmıştım, fakat bazı dostlar bu kadar olmaz deyip tepki vermişlerdi.

Olayın perde arkasını Fuat Avni de yazdı.

Bu zihniyet, Afrika’daki terör örgütlerine silah yardımı yapıyor ve günü geldiğinde bunları tetikçi olarak kullanıyor.

Somali’de gerçekleşen saldırı ve katliam da budur.

Bu nedenle, yurtdışındaki, özellikle bu şekilde olan ülkelerdeki müesseselerin ve kişilerin daha dikkatli olması, güvenlik önlemlerini arttırmalarını tavsiye ederim.

3- Hapishanelerde tutulan polisler ve sivil kişilerin can güvenliklerinden endişe ediyorum.

Bu endişem baştan beri vardı, fakat dün gerçekleştirilen bir eylem bu endişelerimde daha da haklı çıkardı.

Biliyorsunuz dün, Özgecan Aslan’ın katilleri, cezaevinde silahlı saldırıya uğradı ve öldürüldü.

Cezaevine silah sokulmuş ve bir cinayet işlenmişti.

Ben bunun, ilerleyen günlerde yapmayı planladıkları cinayetlere alt yapı ve hazırlama eylemi olduğunu düşünüyorum.

Bu gün, halkın ekserinin ölmesinden sevineceği ve çok nasılını sorgulamayacağı bir kişi, içeri sokulan bir silahla öldürülerek, yarın yapacakları cinayetlere, halkın hazırlanması ve buna tepki vermeyecek hale getirilmesi planlanıyor diye düşünüyorum.

Kim olursa olsun, hukuk bir ceza vermişken, birinin hapishaneye sokulan bir silah ile öldürülmesi normal bişey değildir ve kabul edilemez.

Ama halk, bu hale, bu kişi üzerinden alıştırılıyor.

Yarın Allah korusun, bir polise bu şekilde bir saldırı olsa ve şehit edilse, vuran bugün ortaya çıkan gibi, “paralel vatan hainini öldürdüm” diyecek ve halkın buna tepkisi engellenecek.

Bu nedenle, bu silahın hapishaneye sokulması konusu mutlaka gündemde tutulmalı ve cezaevinde bulunan kişilerin çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Bu konuda avukatların dikkatli olmasını tavsiye ederim.

Bu zihniyet, cemaate mensup kişileri öldürmeyi cihat olarak görüyor.

Bu zihniyet cemaat mensuplarının mallarını kendilerine ganimet olarak görüyor.

Bu zihniyet o kadar aşağılık bir zihniyet ki, IŞİD gibi eşlerini kendilerine cariye olarak görüyor.

Hiç abartmıyorum ve mübalağa yapmıyorum.

Bu zihniyet tüm bunları bu şekil görüyor.

Bu nedenle, cemaat mensuplarının dikkatli olmaları ve riskli eylemelere girmemelerini tavsiye ederim.

Allah planlarını bozsun.

Allah fırsat vermesin.

Allah masumları muhafaza etsin.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...