Başlığa bakıp yine yeni bir kehanette bulunduğum sanılmasın. Bu benim kehanetim, tahminim, analizim de değil. Bizzat AKP’nin yine yeniden uydurup planladığı bir kehanet bu. AKP’liler yine, yeniden “Cemaat kasım ayında bir şey yapacak” demeye başladı. Bunu bizzat Başbakan Binali Yıldırım dile getirmese uzun süredir yazmadığım analizlerimi yazma niyetinde de değildim. “15 Temmuz Cemaat işi de olabilirdi olmayabilirdi” de diyen bir başbakanı trollerden ayırmalımıyım ondan da emin değilim. Ama sonuçta dünya Türk başbakanı deyince Binali Yıldırım’ı esas alıyor ve onun sözlerine önem veriyor. Bu nedenle sanırım Başbakan’ın sözlerine önem vermek lazım.

Bana kalırsa KASIM AYINDA RUTİN AKP KUMPPASI VE ZULMÜNÜN DIŞINDA HİÇ BİR ŞEY OLMAAYACAK. Ne cemaatin bir şey yapacak hali var ne de yapma niyeti. Onlar işi Allah’a havale edip Allah’ın muradını tamamlamasını bekliyor. Hatta bu yüzden “Cemaat bir şeyler yapmalı bu milenyalist duruş yanlıştır” diyen benim gibi kişilere de kızıyor, bizim fitne çıkarıdğımızı düşünüyorlar. Bir çok cemaat mensubu da muhtemelen “Allaha havale ettik ona güvenmiyormusun ki bir şeyler yapmalı deyip duruyorsun be adam” diye kızıyor.

Hatırlayın, 15 Temmuz olmadan önce de yine AKP kaynakları “CEMAAT DARBE YAPACAK” deyip MİT’in devşirdiği Cemaatçileri de işin içine katarak 15 Temmuz kumpasını kurmuşlardı. AKP kaynakları 15 Temmuzdan aylar öncesinden başladıkları “Cemaat darbe yapacak” yaygarasına karşı Şubat 2016’da toplumu uyarmış şöyle yazmıştım:

“Dünya hiç bir zaman, Türkiye’nin durumu konusunda Cemaat ile çalışmaz. Zira Cemaat ile çalışmanın yeni istikrarsızlıklara yol açacağını bilir. Çünkü Cemaatin toplum nezdinde bir karşılığı yoktur. Dünya açısından cemaat bir renk olarak kabul görülebilecek bir yapı. Birlikte iş yapılacak bir yapı değil. Dolayısıyla “Cemaat darbe yapacak” sözü baştan aşağı havuzun uydurması.

Peki havuz bunu neden uyduruyor?

Havuz Türkiye’nin istikrarsızlaştığını, istikrarsızlıkların sonucunun darbeye yol açacağını biliyor. Bunu önlemenin yolu olarak TSK’nın ameliyat edilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Eğer TSK’yı istedikleri gibi ameliyat ederlerse, Türkiye’de istikrar bozulsa bile dünyanın kendilerine mecbur olacağını düşünüyorlar. Bunun için de önümüzdeki yaz ayında TSK’da yapacakları operasyonun altyapısını hazırlıyorlar…”

Tıpkı 15 Temmuz kumpası öncesinde olduğu gibi, AKP yine kamuoyunu bir şeylere hazırlıyor. Muhtemelen yine Cemaat içinden Adil Öksüz gibi MİT devşirmesi birilerini daha bulup yeni kumpaslar kuracaklar. Başbakan’ın dilinin altındaki bakla buna işaret ediyor.

Özellikle bugün Havuz medyasında yer alan “Bylock kullanmayan Cemaatin kripto elemanları” haberi bu konda ciddiye alınmalı. Bana kalırsa bu haber gelen kumpasın işaret fişeği. 

AKP’nin bu kadar kahpece kurduğu kumpaslarla kimsenin baş etmesi mümkün değil. Bu kahpe kumpaslarla başetmenin tek yolu var. Şeffaflaşmak ve cemaatin düşünce çerçevesini alenen deklare etmektir. Çizilen çerçevenin dışına çıkanların da Cemaatin dışına çıktığını ilan etmek.

AKP’nin yine yeniden suç işleyip Cemaatin üstüne atma stratejisine karşı Cemaat özellikle Fethullah Gülen, en baştan Cemaatten kim olursa olsun, şartlar ne olursa olsun, ve hangi yöntemlerele olursa olsun ŞİDDETE BULAŞAN, Mevcut meri kanunlara aykırı hareket eden ve edecek olan herkesin Cemaate ihanet edeceğini açıklayıp, AKP’nin kahbe kumpasını bozmalıdır. 

Cemaat açıklama yapamada geciktikçe, Cemaatin genel prensilperini deklare edip o prensiplerin dışına çıkan kim olursa olsun Cemaatten kabul edilmeyeceğini deklare etmeden AKP’nin kumpasları bitmez, Cemaat de bunun mağduru olmaktan kurtulamaz.

Hatta Cemaat bu deklarasyona Türkiye’deki faaliyetlerini durdurduklarını, tek dertlerinin zulüm çeken insanlara yardım etmek olduğunu, Türkiye’deki mensuplarını siyasi partilere katılmak, siyasi parti kurmak dahil HUKUK İÇİNDE HAREKET ETMEK KAYDIYLA serbest bıraktıklarını, cemaat organizasyonu ve yapılanmasıyla hiç bir şekilde burada olmayacaklarını da deklare etmelidir.

Böylece Türkiye’de mevcut adaletsizlikleri giderme haksızlıkları önleme mücadelesinin dışında organize olarak hiçbir iddiası ve mücadelesinin olmadığını iddia eden bir topluluğa karşı kumpas kurulamaz.

Bu yüzden AKP’nin kamuoyunu hazırlamaya başladığı KASIM kumpası da çökmüş olur. Cemaat genelde benim uyarılarımı ya dikkate almaz, ya da geç farkeder ama benim AKP’lilerin dilinden anladığım şu: Kasım ayında AKP Cemaate yeni bir kumpas daha kurmaya hazırlanıyor.

Emre Uslu

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...