Evliyalar Şehri Bitlis’te AKP iktidarında başörtülü masum kadınlara gözaltı ve kelepçe.

Cadı avı Bitlis’te devam etti.

Edinilen bilgilere göre Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından, Bitlis ilinde bugün parelel yapı gerekçesiyle bir çok adrese eş zamanlı gerçekleştirilen baskınlarda farklı meslek gruplarından çok sayıda masum kadın gözaltına alındı. Polis, şahısları evlerinden kelepçeleyerek aldı.

Hayırsever kadınlara kelepçe, Bitlis”teki Şeyh, Alim, STK, Aşiret ve Kaanat önderlerini utandırmadı.

Gözaltına alınanlar arasında hasta, hamile, çocuk emziren, çoğu ev hanımı olmak üzere, esnaf, öğretmen ve devlet memurlarının da bulunduğu çok sayıda kadın kelepçelenerek göz altına alınması evliya şehri olarak bilinen Bitlis’te kadınlara yönelik bu zülüm, irtikab ve haksızlık karşısında ses çıkarmayan onca Alim, Şeyh, STK, Aşiret ve Kanaat önderinin hiç bir açıklama yapmaması ve sesiz kalmaları gözaltına alınanların aileleri tarafında hayretle karşılandı.

Zülme sesiz kalmak zülme ortaklık yapmaktır dediler. Aynı zamanda sorumsuzluktur denildi.

Ayrıca toplumda kanaat önderi olarak bilinen Şeyh, Alim, Sivil Toplum Kuruluşları, Aşiret büyükleri her platformda Allah korkusundan, dinden, imandan, adaletten insan haklarından, evrensel hukuktan, barıştan bahsederek toplumu birlik ve beraberliğe çağırırlar. Söz konusu kadın olduğu zaman bu konu çok daha önem kazanır. Ancak şimdiye kadar kadınlarımıza yapılan onca zülme sesiz kalmaları toplumda çok ciddi yaralara sebep olmaktadır. Bu anlamda kanaat önderlerinin toplumdaki karşılığı olan görevlerini ifa etmeleri elzem hale gelmiştir. Zülme sesiz kalmaları zülme ortak olmaları anlamına gelmektedir.

Bitlis’te Çoğu ev hanımı olmak üzere, ve aralarında hasta, hamile, çocuk emziren esnaf, öğretmen ve devlet memurlarının da bulunduğu hayırsever kadınların, edinilen bilgilere göre gözaltına alınma sebebi fakir öğrencilere yardım etmeleri ve öğrencilerin okumaları için fedakarlık yaparak çalışmalar yapmaları.

Suçsuz hayırsever kadınların gözaltına alınması ve ellerine kelepçe vurulması, tarihin hiçbir döneminde uygulanmamıştır. Bu uygulama malesef korkutma ve aşağılama olarak uygulamaktadır.

Gözaltındaki kişilerin aileleri, Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin, hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan kadınların, şartları oluşmadan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntüyle karşılanmalıdır.

Gözaltına alınan kişilerin kaçma şüphesi varsa, başkalarına ya da kendisine zarar verme olasılığı varsa polisin gerekli önlemleri alma hak ve yetkisi bulunmaktadır. Genel kural bu. Ancak kaçma kuşkusu bulunmayan, kontrol altına alınmış kişilere de kelepçe takılıyor denildi.

Bu zülmü dünya kamuoyuna duyuruyoruz.

Aileler ayrıca bu hukuksuz sürecin bir an önce sona ermesini ve gözaltınakilerin serbest bırakılması talebimizdir şeklinde tepkilerini dile getirdiler.

Tamam inşalah …Allah yardımcınız olsun

Tamam inşallah ben yaparım

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...