Erdoğan iktidara geldiği 2002 yılında bir önceki seçimde siyasi enkaz olarak çıkıp barajı bile aşamayan bir halde ki CHP’le iktidara geldi ve bugüne kadar hep beraber yürüdü.

Kendi partisi bugüne kadar ki tüm seçimlerde iktidar olurken CHP de bugüne kadar her zaman ana muhalefet oldu.

Bu da bana Akp ve CHP arasında olan garip bir aşk hikayesi gibi geliyor.

Bu aşkta aşıklar hiçbir zaman kavuşamaz ama hiçbir zaman da birbirlerini sevmekten de vazgeçmezler!

Aşıklar (AKP ve CHP ) bir dargın bir barışık ilişkilerini sürdürür gibi bugüne kadar ilişkiyi sürüklediler .

Aslında ilişkilerinde şiddetli kavgaları da olmadı değil tam ayrıldılar bu sefer bu iş bitti dediğimiz çok oldu ama sonra ne olduysa aşıklar tekrar kavuştu biz ise ikisinin arasında kalıp “sana da aslında çok yanlışlar yapıldı!” diyen tabi sonra bu barışa şaşıran aracı arkadaşlar gibi baktık.

Bu aşkta bazen bazılarımız bu iki zıt kutup nasıl bir birine aşık olur diye düşünmedi de değil.Ama onlar hiçbir zaman zıt kutup olmadılar.

Huyları birbirine tıpa-tıp benzer bu ikilinin.

Biri siyasal islamin temsilcisi diğeri laikliğin bekçisi olsa da ikisi de bu terimleri istismar ederek geldiler bugünlere kadar …

Birinin başı sıkışsa diğeri hemen olaya müdahale edip sorunları çözdü.

İkisi de gücü eline alınca tek parti olmanın devlet olmak demek diye düşündüler.Ve bu devlet aracını diğer tüm muhalif kesimleri ezme aracı olarak gördüler.

Arada kavgalı olduklarında Erdoğan’dan çok dinledik eski aşkı CHP ‘nin ne kadar kötü olduğu, insanlara zulm ettiğini , camileri ahır yaptığını, gazeteleri baskı altına aldığını,muhalifleri ezdiğini kısacası (kendisinin de aynen yaptığı) eski sevgilisinin tüm kirli çamaşırlarını…

Bu garip bir aşk hikayesi bu aşkın meyvesi de sonsuz iktidar hemde her ikisi içinde.Biri devlet iktidarı diğeri muhalefet iktidarı her zaman kazanan onlar kaybedeni yok bu aşkın!

Aşıkların kaybedeni yok ama kaybedeni belli aslında arada kalan ve her şeyi şaşkınlıkla izleyen ve hala bu ikisinden olumlu adımlar bekleyen biz safderunlar.

İşte bu yüzden bu iki aşıktan bir şey çıkmaz.ikisi de halinden memnun sen kendine yan Türkiye!

Hacı Osman

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...